‘'Sadece kendini geçmelisin.''


Ayağında şalvarı, üzerinde ince bluzu ve şıpıdık terliklerinin içinde çıplak ayaklarıyla yürüyordu Ayşe. Saçlarını salmıştı, dümdüz taramıştı yandan ayırarak. Yeni yeni aklar düşmeye başlamıştı saçlarına.

Yürürken arabaların ataklarına sıçrattığı sulara aldırmıyordu. Yağan yağmurun altında hızlı hızlı ilerliyordu.

Mahallenin bakkalına girdi.

...

Yarım saat sonra çıktığında elinde bir ekmek vardı. Saçları birbirine karışmıştı. İnce bluzunun altından beyaz atleti görünüyordu.

Bir iki dakika bakkalın önünde durdu. Yağan yağmuru seyretti. Sonra tekrar içeri girdi. Daha sonra elinde küçük bir çikolatayla çıktı ve yürümeye başladı. Yüzünde memnuniyetinin ifadesi belli belirsiz bir gülümseme vardı.

Ardından bakkal çıktı. Yaşlanmaya başlamıştı o da. Derin derin soluyordu. Pantolonunun düğmelerini iliklerken bir yandan arsız bir gülümsemeyle Ayşe'nin kalçalarına bakıyor, bir yandan da bıyıklarını buruyordu.

Ayşe'nin ayakları iyice ıslanmıştı.




25 Nisan 2007

Elif Ayvaz
( Islak başlıklı yazı elif-ayvaz tarafından 29.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu