Sevince, güzel olacak sanmıştım Dünya
Sevince sevgisizlikten öç alacaktım, güya
Nerden bilecektim kıran girecekti sevgiye
Kemirecekti için için çareleri mi?
Bak Zühre yol alıyor gökyüzünde
Yakışmaz bize sevgiyi bulamamak
Duygularımız uyuyor taş yataklarda
Bir kurşun balyası gibi çöküyor omuzlara
Sırtımızda düşman gözleri, sırtlana dönüşüyor
Hayat çeşmesi akıp gidiyor durmadan
Açık bırakılan her düşten
Hayaller gerçeğe küfrediyor
Kör âşıklar diz çöküyor, tapınaklarda
Dertli bir hasret vapuru geçiyor
İstanbul’un en dar boğazından
Ve alçalıyor sessizlik sevi düşlerine
Ey! İnsanın tek mirası, sevgi hayaleti
Ey! Yüreklerin doğurduğu en değerli varlık
Yıllarca emzirip, kuş sütüyle beslediğimiz
Gecelerce şiirler, şarkılar, romanlar yazdığımız
Geleceğe eser diye bırakmak istediğimiz
Bütün törelerin en onulmazından sakınıp
Nice gönül yorgunu Leyla’lara çiçek açtırıp
Çöl vurgunu Mecnun’ların ayaklarında dinlendiğimiz
Seni aradım ömrümün baharın da yazın da
Senden umut kesmem şimdi
Ne sonbaharım da ne de kışım da