Zaman yıllandı,
Ağardı ömür.
Kalmadı şarabın tadı,
Gülü sardı çöğür.
Bülbülün sesi kesildi.
Güllerin benzi soluk.
Adam işi aşklar karaborsa,
Sevdalar ise çoluk çocuk .
Hiçbir şey tad vermiyor artık,
Maziye takıldı gönül.
Aşkları bile bir başka güzeldi.
Bir başka açardı sümbül.
…….
Yeni yetmelerin deyimiyle,
Biraz dinazorum galiba.
Yalan ve yavan sevdalar,
Başlamadan bitiyor hukukta.
Herkesin yatak odası milli basında.
Özel hayatın yayını yapılıyor reklamlarda.
Arı bile tembelleşmiş konmuş şekere,
Bakmıyor etrafında açan çiçeklere.
Oluşturulmuş binlerce ,
Hayran kitlesi.
Keşfetmeye çabalamıyor kimse,
İçindeki cevheri.
Özü bitmiş insanlığın,
Kalanlar ise ekstresi.
Halbuki;
Benim çağımda ölesiye sevilirdi.
Bülbül gülü bağında bekler,
Arı çiçekten çiçeğe konar,
Her derde deva ilaç üretirdi.
Hormonsuzdu duygular.
Özlem taşırdı mektuplar,
Sevgiliye uzanırdı tüm yollar.
Çamaşır yıkanan dere başında,
Yaşanırdı en temiz,
En masum aşklar...