Gönlümde hasretin
Susuz kalmış bir tohum.
Sevgi damıtırken
Sır dolu yüreğine
Köprüleri yıkılmış
Yıkılmış şimdilerde…
Hiddetinin şimşekleri de
Tükenir bir gün,
Selamın gelir telefon tellerinden
Eskiyen bir bahar akar
Sarhoş damarlarımdan
Yıkanır içimin kirli yüzleri.
Birkaç damla yaş,
Hüzünle karışık sancılı bir türkü kanatır
Bozguna uğramış yüreğimi
Kızıl sevgiler sunar
Bitmezde bitmez
Uzadıkça zamanın vazgeçilmez yolculukları…
Avuçlarımızda günü geçmiş sevda
Sonrası,sonrası eski bir şiir anlayacağımız
Söylenecek tüm sözler kalmayınca
Dudaklarımız prangalarını kıracak hiddetle.
Ağustos ezgili bir şarkı olup
Karanfil bahçelerinde
El ele yürüyemeyeceğiz.
Ne kadar istesek de.
Ay bir daha hiç yüzünü göstermeyecek
Tüm pencereler örtünecek yüzümüzde
Sevgiler korkak köstebek gibi
Gizlenecek aşkın mabedinde
Yağmurlar dinecek…
Külleri havalandıkça şiirlerin
Toza dumana karışabiliriz
Artık seninle…
Nebahat Erkan
Yazarın
Sonraki Yazısı