Sen gittin ya, İstanbul bitti.
Sokağın boş,  penceren kapalı
Ne yana baksam? neyi görsem
Aşina yüzlerde hep sen...
Mümkün değil, unutabilsem
Bir paslı bıçak yarası kaldı
Kalbinin üzerinde İstanbul`un
Beyoğlu suskun, Bebek puslu,
Aksaray da salınmıyor yosmalar
Ustura kesiğinde karardı geceler
Martılar uçmuyor simit peşine,
Gemilerde bir eda, bir naz
Balıklar uğramaz oldu Boğaz'a
Kızkulesi hep ağlamaklı
Üsküdar da yağmıyor yağmur,
Cumbalı evler de inlemiyor katibim.
Eyüp`den duyulmuyor ezanlar,
Altın boynuz'u Haliç`in...
Sırlarını dökmüş denize
Tophane den geçemez oldum
Sulukule de taşlar, topraklar,
Küfürler yağıyor üstüme
Sanki ben yıktırmışım... 
Duvarlarını, temelini evlerinin
Her gördüğüm kin kusuyor,
Nefretleri, öfkeleri bana
Göndermişim diye Seni.
Bir akşamdı ayrılırken...
Sıradan bir akşamdı işte,
Yine dopdoluydu caddeler'in,
Yine koşuşturuyor insanlar'ın
Bir renk seliydi çırpınan,
Avuçlarımda mavi deniz,
Bir ben değilim Sana hasret,
Bir ben değildim yapayalnız,
Vurgun yemiş misâli
Örselenmiş yüreğim...
Farz et ki;  ben bir gülüm
Kırmızı, mavi, beyaz...
Kokusunu unuttuğun, 
Sana muhtaç, sana susuz
Yorgun, aç  ve uykusuz, 
Bıraktın ya,  İstanbul gibi... 
O da şimdi duygusuz.  
Anlasana bizi, bilsene!
Alsana yüreğine, sevsene!
Gül'ün soluyor görsene!
Ölmek üzere bu şehir...
Gamzelerine gömsene!
Ve... gittiğin gibi gelsene!
Dön! artık dönsene!
Ağlamasın İstanbul. 
.
 



 
( Ağlamasın İstanbul başlıklı yazı Fedai GÜVEN tarafından 23.06.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.