Sevmek direnmekti sevgili
Çivisi çıkmış ve bir ayağı kırık sandalyenin üstünde duran dünya gibi dönebilmekti.
Öyle fazla altından üstünden girilecek bir mesele değildi
Nil nehrine kapılıp ta kilometrelerce sürüklenebilmekti.
Akışına gidebilmek, hep tek akışı benimsemek gibi..
Geri dönüşü olmayan bir girdaba kapılmak gibi..
ve asla terk etmemek gibi..
Ben kapıldım o nehre ve girdim bilmediğim bir girdabın derinliğine
Nefes bile alınmazken o girdabın içinde
Süzgeçlerimden soluyorum sanki seni düşündükçe
Ben sevdikçe girdap daha da hızlı dönüyor
Sen sevdikçe nehir akışını kilometrelere vuruyor
Geçelim şimdi nehirleri, girdabı
Sana gerçeklerden bahsedeyim,
Cümleler yerini kelime oyunlarına bırakıyor..
Sade cümlelerle çıkıyorum şimdi karşına.
Sevmek direnmekti,
sevmek emekti,
sevmek denge de tutabilmekti diye başlayan klasik cümleleri de çıkartıyorum satırlardan.
Sadece seni seviyorum diyebildikten sonra
fazla da teferruata girmeye gerek yok aslında.
Birileri erken atılır hayata,
birileri atılan hayata tutunmaya çalışır,
tutunamaz, savrulur, savurursun.
Bağlılıklar olur insanın hayatında,
sevdiğini zanneder sadece alışkanlık olursun..
İşte kaybetmişindir gençliğin verdiği o ateşle
yanlış attığın adımlardan
ve kaybettirmişindir kazandım dediğin yarın ki hayatlardan..
Hata değildi aslında atılan adımlardaki sadece aldanmaktı..
Aldanıp ta hayattaki güzellere kanmaktı..
Gerçeği yaşayalım seninle..
Kanmadan güzelliklere..
Seviyorsak buluşalım CANCAĞZIM
ACELE ET ARTIK
Yoksa gireceğim SONSUZ DERİNLİKLERE!..
-*tAŞKn*-