Yüce Allah, “mü’minleri kendinden güzel bir imtihanla imtihan etmek için” dünya
hayatını yaratmış, kusursuz bir imtihan ortamı hazırlamıştır. “Andolsun,
biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden
eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.” (Bakara
Suresi, 155) ayetiyle bildirildiği gibi, insanlar çeşitli konularda sınanırlar.
Zahiren kötü görüntülerle karşılaşıldığında sabırlı ve tevekküllü davranan
müminler, imanlarını kanıtlar ve imanlarından kaynaklanan güzel davranışlarına
kendileri de şahit olurlar.
Samimi müminin duruma göre değişen belirli
bir ‘dayanıklılık sınırı’ yoktur. Allah Katında beğenilen, kişinin her durumda,
her koşulda, her olayda, nefsinin kötülüklerini yenebilmesi ve güzel ahlak
gösterebilmesidir. Birçok zorluğu ard arda da yaşasa, karşısına merhametsiz,
öfkeli, ters ya da uzlaşılması zor insanlar da çıksa, mümin yine güzel ahlakta
irade gösterir.
Allah, bazen imtihanın gereği birçok zorluğu bir arada
da yaratabilir. Zorlu hastalıklar, mal ya da can kaybı, şeytanın vesveseleri,
bir anda insanın yaşamına hakim olabilir. Ancak gerçek müminleri ortaya çıkaran
ve onların kalbinde hastalık olanlardan ayırt edilmesini sağlayan olaylar da
bunlardır. Özellikle savaş ya da dinsizlikle mücadele zamanlarında bu ayırım
daha belirginleşir.
Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani
(bilgin)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve
mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah,
sabredenleri sever. (Al-i İmran Suresi, 146)
Hiç beklenmedik,
olağanüstü bir olay olsa ve bunun sonuçları mümine zahiren zarar veriyor gibi de
olsa, kesin bilgiyle iman eden mümin Allah’ın kendisi için belirlediği kadere
tam teslimdir.
Kadere teslimiyet, inanan insan için her zaman konfordur,
huzurdur. Zorlu olaylardaki tevekkül ve sabır; güzellik ve lezzet oradadır.
Peygamberimiz(sav) zamanında, “Hani onlar, size hem üstünüzden, hem alt
tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler hançereye gelip dayanmıştı ve
siz Allah hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.” (Ahzab Suresi,
10) ayetiyle haber verilir; müminler düşmanları tarafından her yönden
sıkıştırılmışlardı. Zorlukla karşılaşınca ayetteki gibi, bir kısmı Allah
hakkında zanlarda bulunuyorlardı. Daha önce iman ettiği halde –haşa- “Allah var
mı yok mu?” şeklinde düşünüyorlardı.
“Münafık olanlar ve
kalplerinde hastalık bulunanlar” da Allah ve Resulü hakkında zanlarda
bulunuyor, " Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vaat
etmedi…" diyorlardı. (Ahzab Suresi, 12) Diğer yandan bir kısım müminler
“…(düşman) birliklerini gördükleri zaman ise (korkuya kapılmadan)
dediler ki: "Bu, Allah’ın ve Resûlü’nün bize vadettiği şeydir; Allah ve Resûlü
doğru söylemiştir." Ve (bu,) yalnızca onların imanlarını ve teslimiyetlerini
arttırdı. (Ahzab Suresi, 22) ayetindeki gibi samimi müminler, Allah ve
resulünün kendilerine vaat ettiğinin gerçek olduğunu söylüyorlardı. Ve
yaşadıkları karşısında onların imanları artıyordu. İşte imtihan budur; makbul
olan da budur.
Bediüzzaman da Mektubat’ında verdiği örnekte zorluklara
sabır göstermenin hikmetleri üzerinde durur ve şöyle söyler:
İşte
kömür gibi olan aşağı ruhları, elmas gibi olan yüksek ruhlardan ayırmak için,
şeytanların yaratılışı, sorumluluk sırrı ve Peygamberlerin gönderilişi ile bir
imtihan, cehd (çaba) ve müsabaka ortamı açılmış. Eğer cehd ve yarış olmasaydı,
insan madenindeki elmas ve kömür hükmünde olan kabiliyetler beraber kalacaktı.
Bediüzzaman’ın da söz ettiği gibi, elmasla kömür burada ayrılır; bu,
insanın ateşle imtihanıdır. Ham altın ateşe konulduğunda işe yaramayan, kötü
kısım üste çıkar. O kısım atıldığında saf/tertemiz altın kalır. Allah da
insanları böyle zorlukla imtihan eder. Kaliteli, aklı başında, yiğit, dürüst,
samimi müminler zorluklardan asla etkilenmez, her zaman sadakatlerini devam
ettirirler.
Allah’a her zaman hüsn-ü zan edilir. Allah’a bir kere iman
edilir. Bir kere dost olunur. Bir kere aşkla delicesine sevilir ve bir daha
sonsuza kadar asla bırakılmaz. Gerçek mümin, başına her ne gelirse gelsin, kolu
bacağı da kopsa hala aşkla “ Allah” der. İman budur. Gerçek
Allah sevgisi budur.
(
Ateşle İmtihan başlıklı yazı
fuatturker tarafından
2.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.