III
İki kardeş birbirine sarılarak uyumaya çalışıyorlardı. Ancak büyük çocuğun öksürükleri çok şiddetliydi. Bir türlü uyumasına izin vermiyordu. Bir müddet sonra hafif bir uykuya daldı. Rüyasında bir nehir gördü. Nehrin kenarında ağaçlar vardı. Ceylanlar ormanın içinde zıplayarak koşuşuyorlardı. Nehrin az ilerisinde, büyük bir şelale akıyordu. Gökyüzü masmaviydi. Hiçbir bulut görünmüyordu. Sanki melekler bütün bulutları başka bir yere götürmüşlerdi.
Bu sırada aksakallı bir dede, elini açmış, çocuğa doğru ilerliyordu. Ona bakarak seslendi;
- Gel yavrum, gel yanıma. Seni bu dünyanın bütün sıkıntılarından kurtarayım. Çocukların mutlu ve huzurlu oldukları, her türlü oyunun ve oyuncakların bulunduğu masal dünyasına götüreyim, diyerek güler yüzüyle çocuğun bütün zerrelerine sıcaklık sunuyordu.
Bu rüya çocuğun masum yüzünde tatlı bir tebessüm bırakmıştı. Şimdi büyük çocuğun öksürükleri kesilmişti. Derin bir uykuya, belki de uzun çok uzun bir uykuya dalmıştı.