Bu
günlerde gazete manşetlerini, haber bültenlerinin ilk sırasını meşgul eden bir
olayla karşı karşıyayız. Fransa’da seçime giden Sarkozy, ülkedeki Ermeni
lobisinin yaklaşık 400 bin oyunu alabilmek için dünyanın gözü önünde seçim
rüşveti vermeye hazırlanıyor. 1915 de yaşanan Sözde Ermeni Soykırımının kabulü
parlamentoda oylanıyor.
Oysa
Fransız tarihini kabaca bir karıştırdığınızda karşınıza yüz kızartıcı
katliamlar, soykırımlar çıkıyor. Yüzsüzlük ve çifte standardın mucidi olan
Avrupanın, cinayet ve yıkım medeniyetinin baş aktörü Fransa; üzerine boydan
boya bezenmiş yüzlerce yıllık kan lekesini temizlemeden bizi suçlamaya
kalkıyor.
Oysa 24
Ağustos 1572 gecesi, St. Bartelemi yortusunda 50 binden fazla Protestanı sırf
mezhep farkı yüzünden katleden Fransa iken…
Oysa
1789 Fransız İhtilâli’nden sonra onbinlerce kişiyi icat ettikleri giyotinle
katleden Fransa iken…
Oysa
Afrika’daki sömürgelerinde milyonlarca kişiyi gözlerini kırpmadan öldüren
Fransa iken…
Oysa
1830’da Cezayir’i işgal ederken, kendine direnen dört milyon Cezayirliyi
katleden Fransa iken…
Oysa
1890 da yine Cezayir’de 2,5 milyon kişiyi katleden Fransa iken…
Oysa
Millî Mücadele sırasında, Anadolu’da Ermenilerle birlikte 25 bin nüfuslu Antep
şehrimizin yaklaşık dörtte birini, 6317 Türk’ü şehit eden Fransa iken…
Oysa
Gaziantep’te Fransızların yaşları 12 civarında olan 14 çocuğu nasıl kurşuna
dizip sonra cesetlerini süngülediklerini gösteren koca bir anıt varken...
Oysa
Soykırım olarak kabul ettirmeye çalıştıkları 1915’teki Ermeni Tehciri’nden
yarım asır sonra 1954-1962 yılları arasında uyguladıkları soykırım ve zulüm
politikalarıyla bir buçuk milyon Cezayirli’yi, bin türlü işkenceyle fırınlarda
yakarak alçakça katleden yine Fransa iken...
Oysa 17
Ekim 1961 yılında, hem de Paris’te, ülkelerinin Fransız koloni yönetiminden
bağımsızlığını kazanmasını talep eden silahsız Cezayirli göstericilerin üzerine
ateş açarak 200 e yakın göstericiyi katleden Fransa iken…
Oysa
daha dün diyebileceğimiz, 1994 yılında ise Ruanda’da ki iç savaş sürecinde 800
bin Tutsi ve ılımlı Hutu’yu katlettiren Fransa iken…
Oysa
işgal ettiği Cezayir’de uyguladığı soykırım modelinde sadece insanları değil
Cezayir kültürel kimliğini de vahşice yok eden Fransa iken...
Oysa
tebaası olan yerli Cezayirlileri ancak İslam dinini ve Arap kültürünü
reddettiklerinde Fransız vatandaşı yapacak kadar asimilasyon uygulayan Fransa
iken…
Oysa
Cezayir Bağımsızlık savaşı boyunca da geniş çaplı tutuklamalar yapıp, bu
insanları savunmayı reddeden sözüm ona medeni Avrupalı hukukçuların gözleri
önünde sorgusuz sualsiz insanları idam eden Fransa iken…
Oysa
Cezayir’de köyleri rastgele havadan bombalayan ve denizden kruvazörlerle yine
rastgele top ateşine maruz bırakan ve binlerce insanı katleden Fransa
iken…
Oysa
sırf masum Müslüman halkı öldürsün diye Fransız hapishanelerinde yatan Alman ve
İtalyan savaş tutuklularını serbest bırakarak onlardan ölüm timleri oluşturan
Fransa iken…
Oysa
Cezayir’de yaptığı soy kırımın arşivlerini de hala kimseye açmaya bile cesaret
edemeyen yine Fransa iken…
Oysa
Cezayirliler şimdi her 8 Mayıs’ta Fransa’nın Setif kentinde 45 bin Cezayirliyi
öldürmesini ve işkenceleri anıp protesto yürüyüşleri düzenlerken...
İşte
cinayet ve yıkım medeniyetinin eli kanlı Fransa’sının yaptığı mezalim, cinayet
ve vahşetin sadece üç beş satırlık tarihçesi…
Yavuz
hırsız ev sahibini bastırır kabilinden bir utanmazlık, bir hayâsızlık örneği
olarak bizi soykırımla ve kesinlikle olmamış bir soykırımla, hatta birçok
yabancı araştırmacının “Ermeniler Osmanlılara soykırım uyguladı” tezlerini,
delilleri ile ortaya koydukları bir dönemde suçlamaya cüret ediyorlar.
ABD
eski Başkanı Reagan’ın Hukuk Danışmanı Bruce Fein bile “Beyaz Sarayın yaptığı
araştırma da Ermenilerin 2 milyon Müslüman Osmanlı’yı katlettiği ortaya çıktı.
Ermeniler, kendi arşivlerini açmıyor, çünkü bu gerçeğin ortaya çıkmasını
istemiyor” diye açıklama yaptıkları halde bu yalanı, bu iftirayı sürekli ısıtıp
ısıtıp önümüze getiren eli kanlı Fransa’ya söyleyecek söz bulamıyorum.
Hele
hele Sarkozy’nin seçim rüşveti olarak bu iftiraya sarılması da anlaşılır değil…
Yani
pes doğrusu…