Ülkemizin ekonomik durumuyla ilgili çeşitli yorumlar var. Rakamlar havalarda uçuşmakta… Bu konularla daha çok ekonomi çevreleri ve siyasetçiler ilgilense de bizim gibi sade vatandaşlar, yaşamın içinde olmamızdan mıdır nedir ister istemez, politik davranış ve tutumlar içine girebiliyoruz…
“Neremiz politik?” diye soranlarımız olabilir… Tabiî ki yeme içmemiz…
Peki, memleket te ne yenilir? Tabiî ki döner, simit, pilav…
Simit politikanın simgelerinde biri değil mi? Yaratıcı kültürümüz tarafından hayrete düşüren bir maharetle "memur kebabı" olarak adlandırılmış yiyecek…
Türk mucitler imdada yetişti... Simit, dönerin tahtına kuruldu. Her meydanda, caddede; hatta sokak aralarında bile simitçi dükkânları açıldı...
—Simit sarayı
—Simit dünyası
—Susamlı döner
Simit sarayından sonra simit dünyası, simit krallığı gibi birçok çeşidi olan, simit satan mekânlar… Hepsi güzel ve nezih…
Zeytinlisi, sucuklusu, salamlısı, peynirlisi, sadesiyle Her keseye uygun geleneksel bir lezzet…
İlk açıldığında gitmeye çekindiğim fakat her daim sıcak simit bulundurmasıyla beni benden almış mekanlar... Sokak simitçilerinin işlerini baya bir zora sokmuş olsalar da sıcak simit satıyorlar ve güzel simit yapıyorlar.
*
Üzeri susamla kaplanır, üstüne kızarması için pekmez sürülür. kara fırında ya da tas fırında pişirilen bir tur hamur işi. En güzel örnekleri Ankara simidi ve Samsun simididir... Bu arada, Uzunköprü ilçemizde nohutlusu da bayağı meşhurdur… Daha önceleri sabah kahvaltıların vazgeçilmeziydi… Şimdi her saat bulmak mümkün…
Böylesine sevilen bir yiyecek başka var mı?
Yanında beyaz peynir olsun, labne olsun. hiç olmadı ayran olsun. sabah sabah ayran içilir mi demeyin dostlar, simit varsa içilir. Çayımın şekeri, sıcaklığı tam kıvamında olmalı. Büyük bardakla çay içmeyi sevmem, olacaksa küçük bardak olmalı…
*
Kimilerine göre de… Bir tahta tepsi dolusu hayaldir; elleri soğuktan donmuş, üzerinde kahverengi yırtık cepli ceketi olan, köşe başında duvara yaslanmış duran, gözleri okula giden forma üzerine palto giymiş çocuklarda kalan küçük bir simitçi için… Sabah erken açılır simit fırını. Yakında bir apartmanın altındaysa hele her sabah mis kokularla uyanmak demektir. Simitçi erkenden gelir tahta tepsiyle elleri soğuktan üşümüşken sıcak simitler daha da sıcak gelir. Küçük parmaklarını yakar. Sevinçtir bir tepsi simit, ümittir. Hepsi erkenden satılırsa belki bir yeni tepsidir. Heyecanla çıkar fırından, koşar sokaklara. simitçieeeeeeeeeğğğğğ, sicccaaak siiiicaaak simiyyyyyyyt
Sağlıcakla kalın!