Allah’tan yüz çevirerek nankörlük eden kişilerin durumu, akvaryumdaki balıklar
gibidir. Balıkların yemlerini ve vitaminlerini veren, sularını değiştiren,
akvaryumun bakımını yapan biri vardır. Ancak balıklar akıl sahibi
olmadıklarından, bundan habersiz yaşarlar. İnkar edenler de balıklar gibi
yalnızca yerler, içerler, gezerler ancak bunları kim sayesinde yapıyor
olduklarını düşünmezler. Yaşadıkları dünyanın, kendilerinin ve diğer insanların
neden var olduğunu akledemezler. Bu kimselerin akılsızlıkları Kuran’da
“metalanırlar ve hayvanların yemesi gibi yerler”. (Muhammed Suresi, 12) ayetiyle
hayvanların durumuna benzetilmektedir.
Evrendeki canlı-cansız herşeyin
tek güç ve üstün akıl sahibi Yüce Allah tarafından yaratıldığı çok açık bir
gerçektir. Etrafımızda gördüğümüz her şey ya da görmediğimiz halde varlığından
haberdar olduğumuz varlıklar ve sistemler; Güneş, Dünyamız, Ay, galaksiler,
yıldızlar, gezegenler, dağlar, denizler, bulutlar, nehirler, insanlar,
hayvanlar, bitkiler, mikrodünya… tümü Allah’ın eşsiz sanatını ve gücünün
sınırsızlığını bizlere tanıtan delillerdir. Ve etrafımızda gördüğümüz herşey,
“Şüphesiz, mü’minler için göklerde ve yerde ayetler vardır. Sizin
yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim
için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 3-4) ifadesiyle de bildirildiği
üzere Allah’ın varlığının kesin birer kanıtıdır.
Allah’ın hayranlık
uyandırıcı varlık delillerini baktığımız her yerde görebiliriz. Mucizevi hassas
ısı algılayıcılarına sahip bir sivrisinek dahi, insanın, Yüce Rabbimiz’in
büyüklüğünü, yüceliğini, gücünü ve kudretini kavrayarak, iman etmesine vesile
olabilir. Tüm varlıkları yaratan ve her an denetiminde tutan Allah’ın, eşsiz ve
benzersiz sanatıyla yarattığı mucizevi tasarımlarını sergilemediği tek bir
santimetrekare yoktur.
Kuran’da Allah’ın varlığının kanıtı olan herşey
“ayet” olarak tanımlanır. Allah’ın ayetleri/mucizeleri/delilleri,
“Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler (deliller)
vardır. Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz?” (Zariyat
Suresi, 20-21) ayetiyle ifade edildiği üzere tüm evrende ve insanın kendi
nefsinde de vardır.
Evrenin bir sahibi ve hakimi olduğunu reddeden
Materyalizm, tek gerçekliğin madde olduğunu ileri sürer. Buna göre, sonsuzdan
beri var olan mutlak varlık Allah değil (Allah’ı tenzih ederim, yüceltirim),
maddedir. Materyalist söylemlere dikkat edersek, din ve akıl kavramları arasında
ısrarla bir ayrım yapmaya çalıştıklarını görürüz. Sürekli olarak, dinin yalnızca
önkabullere dayandığı, dogmatik olduğu, aklını kullanan insanların ise bu ön
kabulleri aşmış kimseler olduklarını vurgularlar.
Bu son derece ucuz ve
cahilce bir aldatmacadır. Çünkü din, akıl vesilesiyle anlaşılabilir. Dinin
kaynağı ve rehberi olan Kur’an, akıl ve din arasında bir ayrım yapmaz, aksine
dinin temelinin akıl olduğunu söyler. Kuran’a göre, iman eden insanlar akıl
sahipleridir; inkar edenler ise akledemeyen kişilerdir. Bu nedenle pekçok ayetle
insanlara akıllarını kullanmaları ve düşünmeleri yönünde çağrı yapılır. Kuran’ın
insanlardan düşünmelerini istediği ise, karşılaştıkları olayların nasıl ve neden
olduğu konularıdır. Gerçek din de ancak bu düşünceden doğar.
Kuran’ın
bize bildirdiği düşünce yöntemi; evrenin ve olayların nasıl işlediğini
düşünmektir. İnsan bu şekilde hepsinin ardındaki Yaratıcı’yı görebilir. Kuran’da
insanı düşünmeye yönelten ayetlerden birkaçı şöyledir:
Şimdi
ekmekte olduğunuz (tohum)u gördünüz mü? Onu sizler mi bitiriyorsunuz, yoksa
bitiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı
kılardık; böylelikle şaşar-kalırdınız… (Vakıa Suresi, 63-65)
İnsan bu gerçekler üzerinde düşünmediği takdirde, dünyanın
başıboş ve sahipsiz ve rastlantılarla işlediğini zannedebilir. Allah’ın herşeyi
yaratıp, sonra gökyüzünde bir köşeye çekilerek-haşa- olayları izlediği düşüncesi, zaman içinde kişiyi Allah’ın varlığını inkara
sürükler. “Eğer evrendeki düzen tesadüflerle işliyorsa, ilk ortaya çıkışı da
tesadüfen olmuş” diye düşünebilir. Çevresinde hak dine değil de pagan dinlerine
inanan kişiler de varsa, onların da etkisiyle içinde bulunduğu cahilliği, tam
aksine akıllılık olarak düşünmeye başlar.
Evrendeki tüm olaylar,
Rabb’imizin izniyle, O’nun bilgisinde ve kontrolünde gerçekleşmektedir. Akıl
sahibi insanlar için Allah’ın delilleri her yerdedir.
(
Nankörler Ve Akvaryumdaki Balıklar başlıklı yazı
fuatturker tarafından
15.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.