Gazzemde katledilen emzikli bebek!
O minik yüreğini patlatarak akıttığını izlerken ekrânda
Kanlı yaşlarını
Yemek sofrasında yeğenlerimin sorduğu sorudan utandım
Koca taş yığınları arasında parçalanmış bedeninden
Görünürken yanmış yüzün, elin, ayakların
Aynada gördüğüm yüzden utandım
Sen ey yetim kalmış Züleyha!
Acı feryadın,
Yanaklarından süzülen yaşların
Delip yüreğimi çıkarken arş’a
İnsanlığımdan
Ve dört duvar arasında ki eşyalardan utandım
Peygamberi ruhla
Cennete koşarken sen
Şahadete kalkmış parmağına dalıp
Manikürlü parmaklarımdan utandım
Nice nimetle donatılmışken zengin sofram
Senin yalın ayak çıplaklığından,
Kat kat göbeğimden utandım
Acziyetimden kan çanağına dönen gözlerimin
Yarılsa da girsem içine dediğim
İlahi adalet yolunda sulanan kanlı,
Şanlı topraktan utandım
Çirkin pis yüzüyle topraklarında
Tankıyla cirit atarken,
Işığa kör bakan yarasa.
Şeyh Şamilden,
Kılıçarslan’dan,
Çanakkale şehitlerinden
Ve uğrunda canlarını düşünmeden feda eden
Cümle şanlı şehitleri
Yâd etmekten utandım
Sizden helallik dilemeye yüzüm yok
Filistinli bebekler!
Annenin ak pak memesinde içerken şahadet şerbetini
Annesinin göğsünde kızımdan utandım.
(
Utandım başlıklı yazı
Mehmet Avcı tarafından
21.03.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.