Her olay, yarattığı her şeyi kontrolü altında tutan Allah’ın dilemesiyle
gerçekleşir. Bulutları "ağlatan", "sıkıp suyu çıkaran" ve "bardaktan
boşanırcasına su" indiren O. Dilerse bahçelerimizin ürünlerini iki kat
kılan, bereketlendirip "güldüren", dilerse "solmuş, boynu bükülmüş ve
kupkuru" kılan O. Bolluk, bereket, hayır ve başarıya ulaşmak istiyorsa
insan, Allah’a yakın olmalı, O’nun hoşnutluğu için ve O’nun adıyla
hareket etmeli. Çünkü başladığı her işte gerekli olan gücü kendisine
verecek olan yalnızca Rabb’idir.
Göklerde ve yerde tüm
zenginliğin gerçek sahibi Allah, dilediğine dilediği kadarını verir.
Mallar, dünyada ancak kısa bir yarar ve çıkar sağlar; ahiretteki sonsuz
yaşamla kıyaslayınca ne denli değersiz olduğu anlaşılır. İnananlar sahip
oldukları malları kendilerine verenin Allah olduğunu unutmaz,
bahşettiği nimetlere şükreder ve Allah yolunda harcarlar. Bu, gerçekten
Allah’a yakınlaşmaya bir vesiledir.
"... Andolsun, eğer
şükrederseniz gerçekten size artırırım ve andolsun, eğer nankörlük
ederseniz, şüphesiz, Benim azabım pek şiddetlidir.” (İbrahim Suresi,7) ayetindeki ifade şükretmenin önemini vurgular. Ve kul şükrettikçe Rabb’i artırır....
Bereketi
arttıkça inanan insan ihtiyacı kadarını ayırır, artakalanını infak
eder. İnfak etmenin karşılığı da bolluk ve bereket. Allah’tan uzak
yaşayan insanlar, dünyadaki kıstasları hep sebep sonuç ilişkisi ile
değerlendirdikleri içindir ki mallarını kimseyle paylaşmayarak, saklayıp
yığarak daha zengin olacaklarını zannederler. Ancak Kur’an,
"Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her
bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah,
dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir.”
(Bakara Suresi, 261) ifadesiyle gerçeğin, bunun tam tersi olduğunu
haber verir. Çünkü Allah’ın bir mucizesidir; Allah yolunda infak eden ve
sadaka veren müminlerin malları eksilmez, artar. Allah, bu samimi
ibadetin karşılığını ahiretten önce dünyada da bolluk ve bereket olarak
bahşeder.
Gönülden yapılan sadaka ve infak ibadetlerinin, dünya
hayatındaki karşılığı, bereket ve Allah’ın hoşnutluğudur. Ahiretteki
karşılık ise Allah’ın rahmeti ve en güzel nimeti olan cennet.
İnsanı,
yaşamı boyunca gerçek anlamda canlı, şevkli, bilinçli, şuuru açık ve
teyakkuz halinde tutan imanıdır. En önemli bereket, imanın getirdiği
güzel ahlak ve canlılıktır. Fedakarlık, dürüstlük, vefa; hepsi birer
güzelliktir. Allah böyle insana nur verir; işlerini kolaylaştırır,
yolunu açar. Karanlık toprağın altındaki kuru tek bir taneden kusursuz
güzellikleri, nimetleri, devasa ağaçları çıkararak yeryüzünü
bereketlendirdiği gibi, kulunu karanlıktan aydınlığa çıkarır,
bereketlendirir.
“Erkek olsun, kadın olsun, bir mü’min
olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir
hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle
muhakkak veririz. (Nahl Suresi, 97) buyurur Allah ve İslam’ı,
Kur’an’ı samimi olarak yaşayan kulunu, güzel ve sıkıntısız bir hayatla
yaşatacağının müjdesini verir.
O halde bereketin sırrını şöyle
özetleyebiliriz: Öncelikle samimi iman; sağanak değilse de çiseliyor.
Her işe Allah’ın Adıyla başlayarak bereket yağmuruyla ıslanmaya
başlıyorsunuz. Yağmur için şükrettikçe Allah nimetlerini artırıyor.
Biriktirmeyip paylaştıkça azalmıyor, kat kat çoğalıyor ve sırılsıklam
oluyorsunuz.
Kalbi Allah aşkı ile dolu olan, yaşamının temelini
Rabb’inin hoşnutluğu üzerine kuran, Allah’ı sıkça anan, ibadetlerini
O’na yakınlaşmaya bir yol sayan kulun üzerine yağan, "uyarılanların
yağmuru" değil, Zül Celal-i Ve’l İkram’ın rahmet ve bereket yüklü
nimetleridir. Allah, verdiği nimetleri iyi kullananları daha büyük ve
ebedi nimetler vererek mükafatlandıran, ezelde bütün yaratılmışlar
hakkında hayır, rahmet ve irade buyuran, sevdiğini sevmediğini ayırt
etmeyerek sayısız nimetlere kavuşturandır. O, Rahman’dır, Rahim’dir.
... "Allah’ın emrine mi şaşıyorsun? Allah’ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir... (Hud Suresi, 73)
(
Bulutlar Ağladıkça Yeşillikler Güler başlıklı yazı
fuatturker tarafından
21.05.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.