Anneler, çocuğunun güzel insan olabilmesine yardımcı olacak ilk öğretmenler.
Yıllar boyu bu amaçla büyük çaba harcayan, maddi manevi pek çok özveride bulunan
anneler hakkında bir şeyler yazmayı düşündüm. Ancak genel olarak anneleri değil,
diğer tüm engelli çocuk anneleri gibi o özveriyi doruğunda yaşayan Down
Sendromlu çocuk sahibi anneleri anlatmak istiyorum..
Onlar hep
kabullenmek ve topluma karşı evladını hep savunmak zorunda olan anneler. Her
biri, hikâyesi farklı olan ama sonuçta benzer şeyleri yaşayan anneler. Onlar
yarışçı toplumun yarışçı anneleri ama diğer birçok anne gibi çocuğunu “yarış
atı” gibi koşturmak yerine çocuklarıyla birlikte zamana karşı yarışan anneler.
Ömür boyu eğitim içinde olan anneler onlar. Çocuklarıyla birlikte öğreniyor,
çocuklarıyla birlikte hayata dair tecrübe kazanıyorlar. Sabrı, merhameti ve
şefkati gönülden yaşıyorlar. Turuncu Dergi, "çocuğuna hiç terlik atmamış anneler
var mıdır?" diye soruyordu. Muhtemelen çocuğuna hiç terlik atmayan annelerdir
onlar.
Down sendromlu çocuklar... Onların gerçekte fazlası var. Nasıl mı?
Down Sendromlu çocuğun vücudundaki hücreler 46 yerine fazladan bir kromozoma,
yani 47 kromozoma sahip. Down Sendromu bir hastalık değil genetik bir farklılık.
İnsan vücudunu oluşturan hücrelerin çekirdekleri, kromozomlarla birbirlerine
bağlanmış olan genlerden oluşuyor. İşte bu genler ve kromozomlar fizyolojik ve
kişilik yapımızın ana unsurları ve dolayısıyla çocuğun fazladan sahip olduğu bir
kromozom onun hayatını etkiliyor.
Onların fazlası var demiştim; işte Down
Sendromlu çocukların diğer güzel fazlalıkları:
Onlar dürüst, yalan
söylemeyi bilmiyorlar. Kurallara uyuyorlar, düzenliler, yardım etmeyi
seviyorlar. Neşeli, cana yakın, içten pazarlıksız, plansız, hilesiz, duygusal
çocuklar. Doğayı, hayvanları seviyorlar, acıma duyguları gelişmiş, insancıl, kin
gütmeyen, nefreti bilmeyen çocuklar. Güzel sanatlara, müziğe, taklitçiliğe
eğilimli ve yetenekliler. Bencillik nedir bilmiyor, karşılıksız
seviyorlar.
Zekâ düzeyi düşük insanlarla "mongol" ifadesiyle alay
edildiğini hatırlıyorum. Birçok anne bu sebeple ve meraklı bakışlardan korumak
için Down Sendromlu çocuğunu evden dışarı çıkaramıyor iken bugün onlar -ne güzel
ki- hayatın içindeler.
Biz "engelsiz" insanlar, engeli olanları, "özürlü,
sakat, engelli" gibi kavramlardan hangisiyle adlandırma konusunu bile henüz
çözebilmiş değiliz. Ancak bunu ve diğer engelleri aşmalı, onlara hayatın her
sahasında imkân ve fırsat tanımalıyız.
Dünya imtihan mekânı ve dünya
hayatı olgunlaşmak ve ecir alabilmek için bir fırsat. Kuşkusuz bazı
güzelliklerden yoksun yaşamak önemli bir imtihan. Ancak zorluk durumlarında
Yaratıcısına yakın olduğunda insanın kazanımları da büyür. Yaşadığı imtihanı
sabrederek güzel bir şekilde verirse, kişi karşılığını kat kat fazlasıyla
alabilir.
Down Sendromlu birçok çocuk farklılığının farkında olmuyor.
Bizlere ise önemli görevler düşüyor; engelli insanlara karşı şefkat, merhamet,
saygı ve yardımseverlik duygularıyla hareket etmek. Bu bizim için önemli bir
imtihan.
Başkalarının gözünde özürlü olan çocuklarını, seçilerek
kendilerine verilmiş özel çocuklar olarak gören anneler, kendileri de özel
insanlar. Onlar gösterdikleri sabır ve tevekkülle sınanıyorlar. Normal
çocuklardan daha fazla ilgi, sevgi ve şefkat göstererek büyütüp yetiştirdikleri
çocukları, onlar için sonsuz mutluluğun anahtarı olabilir.
Kimi zaman
şuuru kapalı kişilerin, engelli insanları hedef alan, insanlıktan uzak, basit ve
kırıcı espriler yaptıklarına tanık oluruz. Gerçekte özürlü olanlar, bu vicdansız
kişiler olmalı.
Engellileri incitenlere saygıyı, sevgiyi, şefkatİ ve
merhameti hatırlatmalı. Çünkü güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır.
Bu bilinç yaygınlaştığında hem engelli insanların hem ailelerinin yaşamı daha
kolaylaşacak ve daha sosyal insanlar olacaklardır.
Engelli çocuk, annesi
için de sağlıklı insanlar için de yük değildir; her insan gibi değerlidir.
Sayıları az da olsa hatta bir elin parmakları kadar da olsa tüm gereksinimleri
karşılanmalı, hayat onlar için daha kolaylaştırılmalı.
Engelliler asla
dışlanmamalı, hayatımızda olmalı.
Gösterilecek şefkat ve saygı onlara
yaşama sevinci verir. Engeller üstesinden gelmek içindir; insan için asıl engel
aşamayıp, engellere takılmaktır...
Rabb’im tüm engellilerin, engelli
çocuk annelerinin ve yakınlarının yardımcısı olsun.
Fuat Türker,
Kadın Haberleri