Zaman zikzaklarında ezgi dökülür zambaklardan;
Aş olur zeytin tanesi soframıza akşamları.
Gönül ilâcı ümidden, lezzet peteği ufuktan,
İner gözpınarlarımıza renk renk billûr suları!
Zelzele titreşimleri olabildiğince uzar:
Nefret, acı ve kin, zâlim, rezil, zulmetli ve çirkin!
Ve boğulur elbet aydınlık göğünde karanlıklar,
En ücra köşelerinden kovulur hep, beynimizin!
Yepyeni cevherleri bayrak bayrak duygulu güzel;
Şiir şiir döker kalem; bütün kâğıtlar tarlası!
Gökkuşağında rengârenk bulutlardan iner tel tel;
Kalem, kalb ve beyin ve kâinat sevgi donanması!
Yazar, sırların sırrını sıra sıra her kelime;
Çizer, hakikî bir dünya tıpatıp oldumolası!
Kırbaç kırbaç şakrar da ter döktürür yine zalime;
Ve sevgiyi demet demet sunar gönle, varolası!
M.Hâlistin KUKUL