Gazi Ertuğrul Beğ geldiği anda;
Söğüt, gönlümüzde ala şafaktır!
Türk, yeniden doğdu güneş misâli;
Bu doğuş; çiçeğe, dala şafaktır!
Sevgi hâleleri buram buramdır;
Her hâle, bülbüle, güle şafaktır!
Işıl ışıl gökler, pırıl pırıl yer;
Ezân sedâları dile şafaktır!
Kol kola, dil dile, el ele alpler;
Obaya, beyliğe, il'e şafaktır
Arılar kovandan çıkıverdiler;
Bu şafak, en leziz bala şafaktır!
Uyansın cümle Türk Oğuz boyları!
Bu uyanış, sağa-sola şafaktır!
Geldik uzun yoldan, menzil de uzun;
Bilinsin bu gidiş, yola şafaktır!
Söz geldi bu defa Osman Gazi'den:
-Her hamlem, ümmete-kula şafaktır!
Gayemiz İ'lâ-yı kelimetullah;
Bu sefer, îmânlı akla şafaktır!
Yaptığımız işler ham hayâl değil;
Bunlar, nice nice yıla şafaktır!
Boz yeleli atlar kişner dururlar;
Cehdimiz rüzgâra, yele şafaktır!
Hayırlar getirsin cümle âleme;
Bu, yeni bir çağa bile şafaktır!
OSMAN GAZİ DİYOR Kİ...
Hazret-i Muhammed ümmedi isen,
Allah'ın yolundan ayrılma oğul!
Hükmünü dâîmâ insâf üzre ver;
Zorluklardan hiç mi hiç yılma oğul!
Bazan da güç yetmez sanır ya insan,
Yalana -dolana sarılma oğul!
Ser ver bu dünyada, deme sırrını;
Baba dostlarına darılma oğul!
Nezâketle buyur, yoksulu koru;
Kimseye, kolayı zor kılma oğul!
* * *
Devlet işlerinde gevşeklik olmaz;
Açılan bir gedik onulmaz oğul!
Bu dünyada bil ki, hiçbir güç asla,
Devletin yerine konulmaz oğul!
Ve yine iyi bil, dîn-i mübînsiz,
Hiçbir yere asla varılmaz oğul!
Allah rızâsına koşana yâr ol;
Tecrübeler fazla yanılmaz oğul!
Sakın mağrur olma, zayıflıktır bu!
Çok zordur, çok zordur, dönülmez oğul!
Âlimi, edibi gözet her zaman;
Kuru aşa ekmek banılmaz oğul!
Ârifi, velîyi dâvet et yurda;
Yoksa güzellikler sunulmaz oğıul!
Nice çilelerden geçtik de geldik;
Bir devlet kolayca kurulmaz oğul!
Devlet malı nârin çiçek gibidir;
Devlet içten içe vurulmaz oğul!
Yapılan yanına kâr mı kalır ki;
Kim der ki, hesaplar sorulmaz oğul!
Adâlet üstüne kurulan devlet;
Kat'iyyen yıkılmaz yıkılmaz oğul!
Allah'ın ipine sarılan kimse,
İki cihânda da sarsılmaz oğul!
M.Hâlistin KUKUL