her zaman cıktıgı kahveye gitti .
Gelmeyeli 10 yılı geçmişti herhalde..değişen yüzyoktu.Ama eksilenler olmustu. Kadro Topal Nahsen gözükmüyordu. Belki de ölmüştü arada zaten cigaralık da alıyordu. Sulu ve kuru takılır durur du. Rakıyı cekerken bile sek alırdı. Topal.’’ben harama helal katmam kardeşşş.’’derdi. sarımsak Ahmet yoktu. Yoksa yine işe cıkmıştı. Onun işi sırf pancar motoru idi. Çevre il ve ilçelerden gece karanlıgında gariban köylünün yenisi alamayacağı pancar motorlarını çalar. Hurdya fiyatına hurdacıya verir 3 tane caldımı haftalık yevmiyesini çıkartırdı.
Çaycıya seslendi
‘’1 çayy! yandan carklı olsun’’ dediğinde çayın, şekersiz içilir zamandan kalma ‘’yandan carklı olsun’’ denildiğinde şeker konuldugunu İsmail efendi ne bilsin
Mahalleli bu itin yine geldiğini içlerinden geçirirkende bulaşmasın diyede içlerinden dua ediyorlardı.
İt İsmail ,baktı yüz astar veren yok..
Cezaevinden zaten yeni çıkmış ,kolpaya hiç gerek yok..
Çayın parasını vermeden çıktı..
Ocakcı nasıl olsa verir diyerek sesini çıkarmadı
İsmail otomobilin kasisten geçerken salınması gibi yaylanarak iki elini geniş açı ile sallaya sallaya yürümesine devam etti çarşı ya geldinde Saat 19 u gösteriyordu.
Çay ocagında çalışan önceki eşinden olma ümiti görünce
‘’Ne yapıyon lan zibidi’-‘ diye seslendi.
Ümit-‘’iyiyim bea’+’dedi, nedense bu adama baba demek içinden gelmiyordu.
Ümit ,zaten babasız büyümenin ezikliği ile küçük yaşta kaybettiği annesini, hayal meyal hatıralarında yaşatırken ,okula bile doğru düzgün gidememişti.
Allahtan TOKi EVLERİ CIKMIŞTIDA ustasının yönlendirmesi ile 1+1 lerden birisine girmiş 180 TL haftalığının tekini halk Bankasına yatırıp ev sahibi olmuştu. Yoksa nasıl evlenridi.? Anasız babasız birine kim kız verirdi. ? Evi olursa kolaycada evlenirdi . Allah azın bereketini veriyordu. Aylıgının Geriye kalan kısmı ile geçimini sağladıgı gibi ayda bir küçük altında ne olur ne olmaz diye biriktiriyordu.
Hayta İsmail
‘’nerede kalıyorsun ‘’dedi
Ümit lafın nereye gideceğini anlamıştı.Aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık
‘’Evde ‘’dedi
‘’cezaevinden cıktım bu akşam üstü,kalacak yerim yok var mı yer ‘’dedi
Ümit düşündü yok dese dayak yiyecek zaten ufak tefek kalmış gelişmiş vucudu ile ancak bir tokatlık canı vardı.ne de olsa babası tamam beraber kalalım dedi.
Ümit in eski mopetini çay ocağının yanında alarak Allaha emanet bir şekilde yola cıktılar.
Siyahtan daha siyah olan yine siyahtı. Bahtı kara olanın yazgısı zaten doğarken renklenmiş ve kara rengini almıştı.
Hiçbir aydınlatması olmayan yolun kenarından giderek cevre yoluna cıkıp oradan TOKİ deki evlerine gideceklerdi.
Ta ki o apansız ve dehlizdeki koyu karanlıgın kendilerini çektiği ana kadar…
İsmail in bir iyiliği anasından doğdugu gün kü iyi insan olma ihtimali idi. Ama hep tercihlerini kötüden ve beleşten yana yaptığı için sadece kendisi değil atasıda uyudukları sonsuzlukta rahat olmadı.
Anasız babasız büyüyen kendi ayakları üzerinde durmaya calışan Ümit e ne demeli? Aslında ona verilen ödüldü anasız ve babasız büyümek...Yoksa bir piç kurusu olup çıkacaktı. Ama toplumda var olan değerler ona sahip çıkan büyüklerinden aldıgı değerler calışmayı bir erdem olarak kabul edip biriktirmenin en önemli ekonomi kuralı olan tasarruf =yatırım olduğunu nereden ögrenecekti.? Hafiften çektiği sevdayı bir kendisi birde bakıştığı zeyno biliyor du. Evlenecekti. Ama olmadı …karadan başka renk bilmeyen kaderi sonunda onu aydınlık sonsuzluğa cekmişti. Ardından ağlayacak kimse bile bırakmadan geldiği gibi sessizce bu dunyadan ardında ağlayan bile bırakmadan kaymıştı.
Nevin, Işıklardan cevre yoluna cıkan ve kendi aralarında yaptıkları söze göre sözlüsünün bulunduğu kır bahcesine doğru babasının hediyesi aracla süzülerek gidiyordu.
Nereden bilecekti ki çalan telefona bakmak için küllüğün yanından alırken arkadan gelen araca yol vermek için sağa çektiğinde görüş mesafesinin dışında ışıksız giden mopeti altına alıp sürüklediğinde ..
Sonradan düşündüğünde hızı da fazla değildi, Aslinda, 70 civarında idi. Ama anlık olarak telefona eli kaydıgında gözüde numarayı kontrol için kaymıştı Ve mopeti altına alıp sürüklediğinde fren yerine gaza bastığını bile fark etmemişti.
Çarpışan sadece orada hurdaya bile ayrılamayacak mahiyetteki mopet ile son model sayılacak aracın carpışması değildi. Pislik bir hayatın karanlık geleceği ile aydınlık bir hayatın geleceği çarpışmış ve birisi mezara giderken diğeri 2 kşinin ölümüne sebebiyet vermekten dehlize…
İnsan hayatı böyle bir şey her şey yolunda gidiyor derken 90 km nizamı hızda giden aracınız ön lastiğinin patlayarak arabanızın devrilmesi gibi hayat arabanızı devirmek için pusuda bekliyor. Hayata karşı işlediğiniz nakışınızda boşluk bırakmadıgınız takdirde ailenize hiç bitmeycek adınızı servet olarak bırakırsınız. Örgüde boşluk bıraktıgınızda tüm hayatınız köpük gibi yok olur gider.Hem de satsanız beş para etmeyecek kişilik ve kimlik sahibi olmayan bir kimsenin sizi suça itmesi ile ya magdur olursunuz ya maktul …
Halkbankasından konut kredisi çekerken yaşam sigortası olan Ümit in parasını kapmak için üvey amcaları nasıl kapıştıgını yazamayacağım