Her erkek yazar, çizer, tesellisini önüne koyduğu bir kitaptan veya kitabın ortalarında bulunan duygu dolu sözcüklerden bulur. Kimisi ağlar, kimisi tebessüm eder. Kimisi büyük bir boşluğun içine yuvarlanıyormuş gibi derin derin bakar. Sadece bakar. Kimisi kalbinden gelen küfrü kallavi savurur etrafa. Öyledir zihnindekilerden kaçış zira. Her ettiği küfür hayata isyan, yaşadıklarınadır aslında. Beyhude değildir erkeğin yaptıkları, boş bakışları, küfür edişleri. Acıyan bir yeri vardır ve tüm yaptıkları acıyan yerine merhemdir sadece.
Biz yazarlar hep "kadınlar ne ister?" diye sorduk bunca sene. Hatta pek çoğu, "Kadınların ne istediğini hala çözüme kavuşturamadık" bile dediler. Halbuki her iki cinsin en önemli isteği "sadakat" mefhumundan gayrısı değil. Sadakatin olduğu her yerde insan vardır çünkü. Sadakatin manası insandır, insanın manası sadakattandır. Kadın da erkek de bunu ister devamlı. Hiç vazgeçmeden.
Bunca sene hep düşündük kadınların neler istediğini biz erkekler. Pek çoğuna cevap veremedik, hatta sustuk kaldık; fakat yine durmadan "neden susuyorsun?" sözüne muhatap kılındık.
Gel gelelim, şimdi bazılarının odun sözüne, bazılarının muhallebi çocuğu tabirine bazılarının süt bebesi manasına gelen lakapların muhatap olduğu erkeklerin neler istediğine?
* Her erkek sadakat ister. Önüne gelene değil, önüne gelene de değil, yüreğinden gelene bakar, âşık olur ve ondan da aynı sadakati bekler.
* Ahde vefa önemlidir. Sözünü tutan birisi, erkekler için en ön planda, hayatının baş köşesindedir.
* Acı çekmiyor gibi göründüğümüze bakmayın. Her erkeğin yüreğinde derin acılar, yanan cehennemler, dur durak bilmeyen kallavi çığlıklar vardır. Suskundur. Seneler önce Mevlana'nın kendine verdiği ad gibi. Sesi çıkmaz. Fakat bakışlarıyla anlamlandırır olayı. Konuyu aydınlatır bakışları.
* İllaki bir şeye zaafımız vardır: kahve, çay, içki, sigara vs. vs. Zaaflarımızı sevdiklerimizle birlikte yapmayı severiz. Mesela içtiğimiz bir bardak çayın ikinci bardağının sahibi eğer karşımızdaysa çocuk gibi mutlu olabiliriz.
* Âşık olduğumuzda dünyadan vazgeçebiliriz. Zira Mecnun bizdendir. Çölleri aşar. Kerem'de bizdendir, ki aşkı uğruna yanarak can vermiştir. Ya Ferhat. O da bizden! Dağları delmiş, su getirmiştir. Bilseler de aşkına kavuşamayacaklarını yapmışlardır işte. Hesapsız. Kitapsız. Sadece yapmışlardır. Karşısındaki aşığını düşünerek. Aynı şeyi karşımızdakinden de bekleriz!
* Samimi olanları severiz. Pek çoğumuz aşkını samimiyetin içinde bulur. Orada, gizli kalmış bir inci tanesi gibi çeker, çıkarır. Samimiyetin olduğu yerde pek de geri durmayız. Her dem oradayız. Sevgimizi de ilan ederiz tüm dünya önünde, aşkımızı da. Yeter ki samimiyet var olsun.
* Erkekler ağlamazmış. Ağladık mı, dünyanın en çok ağlayan çocuğunu bile geride bırakırız. Dayanamayız bazen yüreğimizdekine ve içimizden geldiği gibi ağlarız. Beyhude olmaz ağlayışlarımız fakat eğer yüreğimiz yanıyorsa durmayız. Gizlidir bazılarımızın ağlayışları. Usul. Sanki birisi duysa kıracak billur şişelerin içinde sakladığımız acımızı ki bu nedenle pek hissettirmeyiz. Sessizce. Ama ağlarız ve bizi ağlatan her kimse onu çok sevmişizdir.
Daha bir çok mefhumu, meftun olduğumuz kişiye göre sıralayabilir, kalınca bir roman bile çıkarabiliriz. Kadınlar ne ister... Erkekler ne ister... Bence herkesi ayıran tek nokta bu. Her insanın istekleri vardır, kendi doğrultusunda, kendi kalbinde. Hiç bir zaman bitmek, tükenmek bilmez istekler. Kimi isteğim bitti der, o zaman yalan söyler. Kim yalan söylemediğini ifade eder, zaten hayata direnmeye de mecali kalmamıştır bundan bahseder.
(
Erkekler Ne İster başlıklı yazı
Galip Argun tarafından
16.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
