bu şiiri sana yazdım
saat on yedi suları
kalemimden süt damlıyor
gülizara su taşıyan düşlerden
susuzluğun son deminde
sen bilmem kimin mevlidinde
dinliyorsun da nağmeleri
ben kıstım pencerenin sesini
kulağını büktüm biraz geçmişin
meğer ne çok halimiz varmış
döküldü saçıldı eli yüzü düzgün
sırma saçları taralı bir gelecek
oturdu karşıma
kimseye çekmeden eyvallah
şark odası imdada yetişmiş de hayale dair
şıkırdattığım tespihim sırdaşım
zikrimde sen
lalezarı olmakla övünen kış güneşinin
mangal başında sohbete daldık gitti bir
güzel siluetle
kahveye kıyam çekerken
kıvama geldi de iç içe bilirsen
eski zaman kiliminde desen
bir kız ile bir oğlan sevişiyor
duvarda ki heybede hayli gelecek biriktirmiş yaz
güneşi,
öyle ya her keçikli oruç bozmaz ya
....
diğer yarısı mı
ne oldu
sessizleştin
biliyorsun…
varsın en üst kertede yokluğun olsun hediye
tüm boğuculuğundan azat bir
çoğalma mevsimindeki düşlerden azat ne mümkün
biliyorsun
hadi çağlayan pınarlara bırak kendini
vakit hüzün mevsimi
03.09.12
GAZİANTEP