Kim
çaldı kalemimi?
Kalemle başım dertte; artık söz
dinlemiyor
Ne tehditten anlıyor, ne de güzel ikâzdan
Dil döktüm, boyun büktüm; bir kez gülümsemiyor
Bahara saygısı yok, hiç utanmıyor yazdan.
Bir zamanlar bahçemde türlü
çiçek açarken
Hüzün şimdi şah olmuş, neşe, gam kıskacında
Güzün bile gönlümde kelebekler uçarken
Umudum esir düştü kalemimin ucunda.
Dayandım kapınıza bir çare özlemiyle
Sanmayın ki sizleri bilerek üzüyorum
Yazdığım bu dizeler komşunun kalemiyle
Sitemim dosta değil, bahtıma kızıyorum.
Böyle kara olmazdı gönlümün mürekkebi
Yüreğimden sızanı kalem yazsaydı şayet
Dostu kırarsam, bilin, odur bunun sebebi
Bugüne dek hep sustum, bu size ilk şikayet.
İlham da çekti gitti...âvâre geziyorum
İnanın bîçareyim; talih bana küs gibi.
Bu işte yavaş yavaş tuhaflık seziyorum
Sanki bu bir şakaymış, ya da bir kâbus gibi.
Şayet bu bir şakaysa, kalmadı artık tadı
Bu acıya son verin, dindirin elemimi
Hukukun kitabında HIRHIZLIK bunun adı
Çıksın biri söylesin; kim çaldı kalemimi?
Emin mi, Yasemin mi, "yasak bahçe" gülümü?
Belki de affederim, alan ortaya çıksa?
Kim reva gördü bana bu perişan halimi
Gözlerinden anlardım, biri lambayı yaksa.
Kalem inat edince, kalbe kasvet çöküyor
Düz yoluma taş koyan, Hüdai, Reyhânî mi?
Laz Ziya’nın yokluğu dikkatimi çekiyor!
Yoksa uzaylılar mı, cin mi, gulyabani mi?
Nergiz neden çok sessiz, hep önüne bakıyor?
Nadî neden gelmedi? Susmayın, cevap verin!
"Maskeli Melek" nerde? Neden maske takıyor?
Yerini bilen var mı kaçan "esmer şeker"in?
Tertemizken sicilim, yokken hiç vukuatım
Kim, yaramı kanatıp, bağrıma diken eken?
Sakın "yoksul" demeyin, o benim avukatım
Suçlu bulunduğunda yapılacak gereken.
Hayret! Tâkatsiz kaldım, ter damlıyor yüzümden
Neden elim titriyor? Neden çabuk yoruldum?
Gerçeği şimdi gördüm; perde indi gözümden
Herkesin gözüaydın asıl suçluyu buldum! ..
Mecit Aktürk