BEN ÇİZMEDİM RESMİNİ...
Bir ömürlük gurbette yaşar kimi şen-şakrak
Kimi çok yoğun halde her gün hüzne boğulur
Kimine pencereden gül güler yaprak yaprak
Kimi gecede kalır düşünde kurtlar ulur
Kimi çalışmaz, yatar; yine de hep kâr bulur
Bahta yalnızlık düşen yürürken ağır, aksak
Zamanda durmaz, koşar; az bulur, çok yorulur
İşte o an denir ki; bu durumu taslakla
Önceden ölçümleyip resmetmiş, sokmuş akla
Bir kuvvet ki her şeye hâkim ve de mukimdir
Varlık üstünde daim; hadi, deyin bu kimdir?
***
Ben yazmadım kipini inan ki yalnızlığın
Girdim ya bir kapıdan çabuk buldum çıkışı
Ben çizmedim resmini dünyada ıssızlığın
Gözlerimde yansıdı yıldırımın çakışı
Azgın bir boğa mıydı taktı boynuzlarına
Ve bizleri fırlattı kuzeyin buzlarına
Ben çözmedim donunu inan ki yalnızlığın
Denir ki; sevda ölmez, tutundu mu bir cana
Derim ki; dayanmak zor içteki heyecana
İnceden betimlemiş eşyayı kudretiyle
Güçlülerden en güçlü, bitmez maharetiyle...
***
-Duymaz mısın sesimi, feryadımı ey felek?-
Kan hızımı artırma, taşıyamaz damarlar
Ey nefsim sabret, sen de, sükût et bil ki seven
Gerçek aşkı ararken acıları ısmarlar
Ve gönüllü yaşayıp olur her dem mülevven
Dedim ya, ben koymadım güncelerimi tekil
Ben değildim yollara kendince veren şekil
Beni hiç dinlemeden dövdü, ağlattı bir el
-Ve sormadan, ömrümü, ayırdı evlek evlek
Denir ki; çeken bilir zorluğunu bu aşkın
Candan cana geçerken ruhlar olur tam aşkın
İnerek kuyusuna içse de hergün zemzem
Gönle ateş düşenin yanması olur elzem
***
-Ve insan murat eder bitmemeyi çağlarca
Destan olmak sonsuzca, destansı nidasıyla
Gezip coğrafyaları dere, tepe, dağlarca
İnip bazen ovaya, bazen söz cinasıyla
Dillerden dökülürken tutulup dimağlarca
Kulaklardan süzülüp dolmaktır zihinlere
Şairce sözler ile dönüşüp vezinlere
Lakin o da bilinmez çoğunlukla sağlarca-
***
Ve şimdi toparlarsak doğar şöyle bir sonuç:
-Kolay mı sanıyorsun ben dahi tanımazken
İçimde saklanan ben, bana merhem sunmazken
Fokurdar bir yanardağ, kaç zaman durdu susta
Derece akıp gider yüreğim bu hususta-
Ey! Sesimi duymayan! Hadi, kanatlan da uç...
(09.12.2012 / Elazığ)
Güneri Yıldız
Yazarın
Sonraki Yazısı