CENNET YANSIMALARI
Takvimdeki o yaprak sararıp düşmeden gel
Yâr, bil ki içten seven asla tanımaz engel-
***
Sevdiğim, gül yüzünde cennet yansımaları
Gözlerinde Kevser’in dingin akışları var
Senden ilham alanın parlayan simaları
Ve ardında en güzel, yandım bakışları var
Yarı mat, yarı saydam yayılıyor bir ışık
Yarım halde, gökte ay, yıldızlar dizilirken
Yansılar suya vurup oynar, suya alışık
Duygularım karışır huzmeler süzülürken
***
Sevdiğim, bil ki sana bugün diz çökeceğim
Yüzünde belirince munisliği akşamın
Tutarak nefesimi kokunu çekeceğim
Geçer gibi kendimden, görünce ihtişamın
Yâr, özlemin rüzgârla gidermeyi seçerek
Yâr, gözlerin gökteki aydan som ışık almış
Nice dağları aşıp mekânları geçerek
Denizlerde durmamış, varıp gönlüme dalmış
***
Sevdiğim, sesin dağlar, okyanusları aşsın
Titreşimler kulağı okşayıp yalıyorken
Saf aşkın fısıltısı ta ruhuma ulaşsın
İçimdeki hayalin beni oyalıyorken
Takvimdeki o yaprak yırtılmadan çağırdım
Yâr sana, sonsuza dek; “koş gel,” diye bağırdım
(23.02.2012 / Elazığ)
Güneri Yıldız