SEN Mİ YAPACAKSIN BUNLARI?

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

Küçük Öğretmen…

 

Sevgili Gençler… Sözlerime başlamadan önce eğitime ömrünü vermiş emekli bir öğretmen olarak sizleri çok sevdiğimi belirterek konuşmama başlamak istiyorum. 2004 yılında kendi ifademle çiçeklerim dediğim rengârenk misk kokulu öğrencilerimden ayrılmanın zorluğunu yaşıyorum. 25 yıl 5 ay bir bahçıvan özeniyle ülkemizin değişik bölgelerinde yüzlerce öğrenci yetiştirdim. 1979 yılında mezun ettiğim öğrencilerim, aradan 30 yıl geçmesine rağmen hâlâ arayıp hal ve hatırımı soruyorlar. Allah hepsinden razı olsun.

 Çiçeklerim dediğim öğrencilerimi çok özledim. Zaman zaman okul bahçelerinden teneffüslerde oynayan çocuklara bakıyor ve özlemimi gidermeye çalışıyorum. Bu davet beni çok mutlu etti. Mustafa Özgür İlköğretim Okulu mezunu olarak aranızda bulunmanın sevincini yaşıyorum. Yani yabancı değilim sizden biriyim. 40 yıl önce bu sıralarda ben oturuyordum şimdi sizler oturuyorsunuz. Çifteönü semtinde Karaimam Mahallesinde doğup 14 yaşına kadar bu mahallede yaşayan biri olarak karşınızdayım. Bugün hayatımın özel günlerinden biri olduğu için heyecanlı ve de sevinçliyim.

Yıllar sonra mezun olduğum okulda konuşma yapacak olmam da değişik bir duyguya soktu beni. Bizi buraya davet eden, sizlerle bizi buluşturan değerli okul müdürümüz Sayın Ahmet ÖZNUMAN Hocama çok teşekkür ediyorum. Ayrıca şu anda görev yapan tüm meslektaşlarıma başarılar diliyor saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Okulun kuruluşundan bugüne kadar hizmeti geçen eğitime sevdalı tüm güzel yüreklere de şükranlarımı sunuyorum.

 1962–1963 yılında başlayan ilk eğitimimi 1966–1967 öğretim yılında tamamladım. Bu süre boyunca 5 yıl okutarak mezun eden, bugünlere gelmem de çok emeği olan Dursun KILIÇ Hocama sağ ise sağlık, afiyet diliyor vefat etmişse Allahtan rahmet diliyorum. Yıllar sonra görüştüğümüzde öğretmen olduğumu söyleyince o kadar sevinmişti ki gözleri ışıl ışıl yanıyordu adeta. O yıllarda okul müdürlüğümüzü yapan Mehmet BIYIKLI ve Memduh ÖZARSLAN Hocalarıma da yaşıyorlarsa sağlık, sıhhat, vefat etmişlerse Rabbimden rahmet diliyorum. Koridorlarda gezerken o zaman ki yıllar gözümün önünden adeta bir film şeridi gibi geçip gitti. Müdür Yardımcımız Zeki ŞAHİN’i öğretmenlerden Ahmet DÖNERTAŞ, Mehmet DÜZGÜN ve Ömer YAĞMUR Hocalarımı hatırlıyorum.

Sevgili Gençler… Hepiniz bu toplumun gonca fidanları, ailenizin Cennet güllerisiniz. Çiçek gibi açacak ve bulunduğunuz her yeri Gülistana (Gül Bahçesi) çevireceksiniz. Misk kokularınız ve başarılarınızla çevreyi güzelleştireceksiniz. “İnsanların en hayırlısı insanlara en fazla iyiliği dokunandır” Hadis-i Şerifi bizler için örnek olmalıdır. İyi insan olup iyiliği yaymak en başta gelen görevlerimiz arasında olmalıdır.

Öncelikle kendimizi tanıyarak işe başlamalıyız. “Kendini bilen Rabbini bilir” sözüne değer vermeliyiz. Çok önemli, özel ve güzel bir söz değil mi? Kendi özelliklerinin, bilgi ve becerilerinin farkına varan insan başarı merdivenlerine ilk adımı atmış demektir. Başarının yolu da buradan geçiyor. Başarı için öz güvenimiz olmalı. Yani kendimize inanmalı ve güvenmeliyiz. Asla ümitsiz olmamalıyız. Çok hoşuma giden bir söz var. Dergi ve site yazılarımda, radyo programlarımda sıkça, bu güzel sözü kullanırım. Başarı için sihirli bir sözcük. Size de tavsiye ederim. “Ümitsiz değilsiniz ümit sizsiniz, çaresiz değilsiniz çare sizsiniz” Ne kadar anlamlı ve güzel bir söz.

Hangi şartlarda olursak olalım asla ümidimizi kaybetmemeliyiz. Önemli olan zor olanı başarmaktır. Kolay olanı herkes yapar. Hayat; inişli ve çıkışlı bir yol, sanki maraton yarışı. Önemli olan bu yarışı en güzel şeklide tamamlamaktır. Hayat bazen labirentler gibi içinden çıkılamayan bir zorluk olarak karşımıza çıkabilir. Her an önümüzü engeller kesebilir. Hiç bir zaman pes etmemeli, mücadeleden kaçmamalıyız.

Daha kötü şartlarda başarılı olmuş örnekleri görmezden gelerek, hocam başarılı olmamız için başkaları gibi fazla imkânlarımız yok. Şartlar bizim aleyhimize de diyebilirsiniz. Biz bu imkânlarla Anadolu veya Fen liselerini kazanmamız çok zor, ODTÜ, İTÜ, Hacettepe vb. herkesin gitmek istediği ülkenin en iyi üniversitelerine nasıl gidebiliriz ki diyenleriniz de olabilir. İsteyenlerin nasıl kazandıklarını biraz sonra konuşacak olan değerli Noğman KOÇ Hocam sizlere anlatacak. Öğrencilerinin tamamına yakının iyi okulları kazandığını, görev yaptığı okulda ilk defa Fen lisesine öğrenci kazandırdığını, Kayseri 1. ve 2. sinin kendi öğrencileri olduğunu o biraz önce saydığımız en iyi üniversiteleri neler yaparak nasıl kazandıklarını dinleyeceksiniz. Hocam, bizim bu okulları kazanmamız çok zor diyenler bir ellerini kaldırsınlar bakalım.

Sevgili Gençler… 2011 yılının başındayız değil mi? Şimdi size Ali’nin hikâyesini anlatacağım. O da sizin gibi bu okulu bitirdi. Anadolu ve Fen lisesinde ve biraz önce saydığımız ülkenin gözde üniversitelerinde de okumadı. İlk, orta, lise ve yüksek öğrenimini Kayseri’de tamamladı ve 1979 yılında öğretmen olarak göreve başladı. Onun zamanında sizin şu an elinizde olan imkânlarda yoktu. Sizden Ali’nin hikâyesini dikkatli dinlemenizi istiyorum. Daha sonra da bu şartlarda başarılı olamayız diye el kaldıran arkadaşlarımıza bir kez daha soracağım. Bakalım anlatacağım bu hikâyenin bir faydası olmuş mu? Onu da merak etmiyor değilim.

Küçük Öğretmen… Ali, işçi bir babanın altı çocuğunun son numarasıydı. Yani evin en küçük çocuğu idi. Sizler gibi bu mahallede yaşadı. Bu okulda bu sıralarda oturdu. 5 yıl bu koridoru bu bahçeyi kullandı. Bahçede çok top oynadı. O zaman şimdiki gibi kantin de yoktu. Devlet tarafından öğrencilere zaman zaman simit, süt, yoğurt ve balıkyağı dağıtılırdı.

Yıl 1962… Biraz önce de dediğim gibi şimdiki imkânlar da yok. Kaynak kitap, özel ders, dershane, televizyon, bilgisayar, cep telefonu, internet yok.  Evet, bu saydıklarımızın hiçbiri yoktu. Ali dershaneye gitmedi. Anadolu ve Fen lisesinde de okumadı. Ama bir hayali vardı. Okuyup öğretmen olacak ve bu ülkenin çocuklarını okutacaktı. Hayalinde yazar olmak vardı. Kitaplar yazacak, radyo ve televizyonlara çıkıp konuşmalar yapacak, dergilere yazılar yazacak, seminerler yapacak ve konferanslar verecekti. Evet, bütün bunlar hayalini süslüyordu Ali’nin. Hayal di bunlar ama olsun hayal de güzeldi. Hayal edilmeyen şeyler nasıl gerçek olabilirdi ki… Önce hayal edeceksiniz. Ama sadece bunlar hayal olarak kalmayacak. Bunun için gerekli çalışmaları yapmanız gerekecek.

 Ali’de kararını vermişti artık. Bunları başarmak için çok çalışacaktı. Çünkü bütün bunları yapabilmenin yolu planlı ve programlı bir şekilde çalışmaktan geçiyordu. Ali’nin matematiği çok iyi değildi ama kitap okumayı çok seviyordu. İşte bu yüzden de kitaplık kolu başkanlığına aday olmuş ve arkadaşları da onu seçmişti. Bol bol kitap okuyordu artık. Okuduğu kitaplardaki bilgileri hafta sonu kendinden küçük mahalledeki çocukları evlerinde topluyor ve onlara bu bilgileri anlatıyordu. Yani Ali’nin öğretmenliği henüz o küçük yaşında iken başlamıştı.

Hayat hikâyesinin hepsini anlatacak olursak saatlerimizi alır. Bu bir roman konusu da olur. Biz zaman makinesini hızlandırarak geçelim. 1979 yılında başladığı öğretmenlik hayatında başarılarla dolu mutlu, huzurlu geçen koskoca 25 yıl. 2004 yılında çok sevdiği mesleğine devam etmeyi çok istediği halde bedeni izin vermediğinden son noktayı koyuyordu. Sizler gibi misk kokulu yüzlerce çiçek yetiştirdi.

Artık küçük Ali büyümüştü. Çocukken hayalinde olanları gerçekleştirme zamanı gelmişti. Çok yakın dostlarına kitap yazacağını, seminerler vereceğini, radyo programları yapacağını, dergilere yazılar yazacağını söylüyordu. Çok sevdiği yakın dostlarından bazıları şaka ile karışık “Sen mi yapacaksın bunları? diye kaba tabiriyle gaz veriyorlar başarması için destek oluyorlardı. Allah nasip etti ve bütün bu hayalleri gerçek oldu.

Dünün Mustafa Özgür İlköğretim Okulu mezunu küçük Ali, yazar oldu. Kitapları var. Radyo programları yapıyor. Seminer ve konferanslar veriyor. Onlarca sitede makale, deneme, anı ve şiirlerini paylaşıyor. Sizler gibi gençlere 30 yıldır rehberlik yapıyor, sözleri ve yaşantısıyla güzel bir örnek olmaya çalışıyor. Bu okuldan mezun olup başarılı olan o kadar çok insan var ki… Ben öğretmen olarak bu sıralama da ancak sonlarda yer alabilirim. Öğrenciliğimde de orta derecede başarılı bir öğrenciydim. Orta derecedeki bir öğrenci olarak ben bunları yapmışsam bu durumda olan arkadaşlarım içinde İnşaallah güzel bir örnek olurum. Her insanın becerileri ve alanları farklı farklıdır. Kimi güzel yazı yazar. Kimi çok güzel resim yapar. Kiminin müzik kulağı vardır. Kimi sporda başarılıdır. Herkesten aynı başarıyı beklemek insana zulüm olur. Ne derler; “Renkler ve zevkler tartışılmaz.” Sınıfımızda ve okulumuzda çok başarılı arkadaşlarımız vardı. Bugün de mezunlarımız arasında öğretmen, doktor, mühendis, esnaf, tüccar, sanayici, yönetici olan çok değerli insanlar olduğunu biliyorum. Hepsini sayacak ve başarılarını anlatacak olsak çok zamanımızı alır. Aslında topluma yön veren önder insanların hayatları her zaman anlatılmalı ki gelecek nesiller de onların yolunu takip etsinler. Maalesef günümüzde iyi değil de kötü örnekler gözler önünde. Başarılı insanlar geleceğimizi aydınlatacak hayat ışıklarımızdır. Onların hayatlarına bakarak biz de başarılı ve hayırlı işler yapmalıyız.

Mezunlarımız arasında yönetici var demiştim. Başarıları ile gurur duyduğumuz Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Avukat Sayın Mehmet ÖZHASEKİ okulumuz mezunu. Sanayici olarak şehrimizin hatta ülkemizin önde gelen başarıları ve hayırseverliği ile öne çıkan çok değerli işadamı İstikbal Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hacı BOYDAK yine okulumuz mezunlarından. Maliye Bakanlığında Bütçe Kontrolörü olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde ekonomik kalkınma programı dâhilinde yaptığı başarılı çalışmalarıyla öne çıkan, şu anda Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu üyesi olan Sayın Mehmet İLHAN’, Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı değerli ilim ve dava adamı Prof. Dr. Sayın Mustafa AVCI ve daha isimlerini sayamadığımız nice başarılı ve değerli insanlar var.

Sevgili Gençler… Sizlerde başaracağım diyeceksiniz ve de başaracaksınız. Yeter ki azimle isteyin. Düzenli ve verimli bir çalışma içine girin. Başarmak için çalışmak gerek. Napolyon’un para para para dediği gibi bizlerde çalışmak çalışmak çalışmak diyelim. Sizler bizlerden daha da başarılı olacaksınız. Sizlerin daha iyi görevlerle ailenize, topluma ve ülkenize çok hayırlı ve güzel hizmetler yapacağınıza yürekten inanıyorum.

Başarıyı çok istemek gerek. Bunun içinde planlı ve programlı olarak verimli çalışmak zorundayız. Amacımızı çok iyi belirlemeliyiz. Neyi, nerede, ne zaman, niçin yapacağımızı bilmeliyiz. Yeteneklerimizin farkına vararak kendimize hedefler çizmeliyiz. “Rotası olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez” diye güzel bir söz vardır. Hedefimizi belirledikten sonra işimize kilitlenmeliyiz. Yoğunlaşmamızı işimize vermeli odaklandığımız işi sabırla takip etmeliyiz.

İşin en başında eskilerin heves dediği isteğimiz olacak. Heves deyince eski Kayseri müftüsü rahmetli Abdullah SARAÇOĞLU Hoca Efendinin başarı konusundaki altın değerindeki sözleri aklıma geldi. Kulağımıza altın küpe yapacağımız bu güzel sözleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Rahmetli hocamızın kafiyeli de olan tekerleme gibi sözleri şöyle idi. Bu sözleri iyi dinleyin sevgili gençler. Bunu anlattığım birçok yerde yazmak isteyenler oldu.

Başarılı olmak için; Annenin ketesi, babanın kesesi, öğretmenin nefesi olmalı. Bu üçü de olsa dördüncüsü olmadan başarıyı yakalayamazsınız diyordu. Dördüncüsü ve en önemlisi de öğrencinin hevesi olacak.

Sevgili Gençler… İsteğimiz yoksa başarılı olmamız çok zordur. Atalarımız ne güzel söylemişler değil mi? “İstenmeden yenen aş, ya karın ağrıtır ya da baş.”İstek ve çalışma bizi başarıya götürecektir. Konuşmamın başında bu şartlarda başarılı olmayız diyeler vardı aramızda. Şimdi tekrar soruyorum. Bu anlattıklarımdan sonra bizde başarırız diyenlerin el kaldırmalarını istiyorum. Bir kez daha elleri görelim. Bakalım konuşmamızın bir faydası olmuş mu? Sizden daha çok zorluk ve güçlükler içinde başarılı olmuş insanları örnek olarak dinlediniz. Bundan sonra derslerinize daha da çok çalışarak, başarılı olacağınıza okul müdürümüzün huzurunda söz verebiliyor musunuz? Ne dersiniz? Haydi!.. Söz verenler bir ellerini kaldırsınlar da görelim bakalım.

Başarılı olmak için neler yapmalıyız? sorusuna geçmeden önce değerli Noğman KOÇ Hocama sözü bırakmak istiyorum. Kendisi benim de hocam olur. Huzurunuzda değerli hocamın hakkını teslim edeyim. Üzerimde çok hakkı var. Kendimi yetiştirmemde, mesleki yönden gelişmem de çok emeği var. Hakkını nasıl öderim bilmiyorum. Hocam; “Hakkınızı helal edin” diyorum. Ama bir türlü hakkını helal etmiyor hakkımı ahirete bıraktım diyor. Ne yapacağız bilmiyorum!... Söz vermesem program sonunda “Aldın eline sazı, sözü kimseyi gözün görmüyor” diye bana fırça atacak. En iyisi mi fırçayı yemeden hocama sözü bırakıyorum. Buyurun üstadım. Söz sizin…

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

Başarı Hayal mi?

 

Başarıya ulaşmanın en kısa yolu insanın kendine güvenmesidir. Kendine güvensizlik korkuların çocuğudur ve kişisel gelişim açısından büyük bir engeldir. Haklılığına ve bilgisine güvenen insan kendine de güvenir. Kendine güvenen kendini ve temsil ettiklerini ezdirmez. Başarıyı yakalamak için; düzenli ve sürekli, zamanı iyi kullanarak planlı ve amaçlı, sorumluluk, sevgi-saygı duygularını benimseyerek, iyi bir iletişim içinde, konuşmasını ve dinlemesini bilerek çalışmalıdır.

 

Başarının Sırrı Nedir?

Başarının sırrı okumak, okuduğumuzu düşünmek, düşündüğümüzü uygulamak, uyguladığımızı sonuna kadar takip edip sonuçlandırmaktır. Başarıyı arzuluyorsak, hayat karşısında sorumluluk almaya istekli olmalıyız. Okumayı, düşünmeyi, uygulamayı ve sonuçlandırmayı davet görüp kişinin kendi geleceğini kendisinin kurması için bir rehber olduğunu anlamalıyız. “Başarının anahtarı sevgi, bilgi ve ilgidir. Bir şeyi severseniz ilgi duyarsınız, ilgi duyunca da onunla uğraşa uğraşa üzerinde bilgi edinirsiniz.” Edison

 Kötü arkadaş başarıya en büyük engeldir. Aklımızı hayırlı ve güzel işlerde kullanmalıyız. Akıllı insan bilgiye değer verir, araştırır, bilmediğini sorar, yardımlaşır, bilgisini paylaşır, nefsine hâkim olur, düşünerek karar verir.

 “Başarının % 1’i ilham, % 99’u terdir.” deniliyor. “Bilginin efendisi olmak için, çalışmanın uşağı olmak zorundayız.” sözü ne kadar doğru bir sözdür. Bizler elimizden geleni irademiz doğrultusunda yapmaktan sorumluyuz.

 

      BAŞARILI OLMAK İÇİN: PLANLA – UYGULA – BAŞAR

 

* İşimizi Sevin        * Büyük Düşünün                 * Hedefimizi Belirleyin

* Plan Yapın           * İstekli ve Israrcı Olun       * Takip Edin

                                

Geleceğimizi şekillendirmek, umutlarımızı yeşertmek, ülkenin kaderini yönlendirmek için; Ümidin çiçek açması, sabrın meyve vermesi, sevgi tılsımının gönüllere değmesi gerekir. Şunu hiç unutmayalım ki; Yüreklere girilmeden beyinlere girilemiyor.  Başarıya ulaşmak için; öncelikle problemi bilmek, teşhis etmek, çözüm reçetesi çıkarmak ve planı uygulamak gerekir. Başarının yolu sevgiden geçiyor.

* Sevgi deryasına sandal aç * Sevgi fidanı dik

* Sevgi yağmurunda ıslan * Sevgi yumağını ör

Sevgili Gençler… Hedefimiz büyük olmalı ki, büyük işler başarabilelim. Hedefimiz, gayretimiz, sabrımız, fedakârlığımız küçük olursa asla büyük işler başaramayız. Her insan başarılı olmak ister. Mutluluk ve huzurun başarıdan geçtiğini unutmayalım. Hedefimizi belirleyip bu hedefe doğru emin adımlarla gitmeliyiz. Başarınca kendimize, ailemize ve insanlığa yararlı işler yapmak tek hedefimiz olmalıdır. Hedefe ulaşılmışsa başarıda kazanılmış demektir. Başarıya giden yolda para, mal, mülk, mevki makam, şan, şöhret birer amaç değil araç olmalıdır.

Dumas Fils: “Para iyi bir hizmetçi, kötü bir efendidir” diyor. Yattığımız yerde şans ayağımıza gelmez. Çalışmamız şansı doğurur. Emek olmadan yemek olmaz sözü ne kadar doğru söylenmiş. Başkalarının yardımıyla değil, kendi alın terimiz ve bilek gücümüzle başarılı olmak ve ayakta kalmak zorundayız.

Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim: “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” buyuruyor. Eğitimci Yazar Ali Erkan Kavaklı: “Yarın, rahatını feda edebilenlerindir.” Charles Dickens: “Ne kadar çok çalışırsan, o kadar mutlu olursun ” demiştir.

 

Sevgili Öğrenciler…

·        Başarının elimizde olduğunu unutmayalım.

·        Hepimiz başarılı olmak isteriz.

·        Başarı da en etkili şey bilgidir.

·        Öğrenmek; dershane ve okul çeşidine göre değil öğrencinin kendisine bağlıdır.

·        Çalışan insan bilgi sahibi olur.

·        Bilgi sahibi olan da kendisine güvenir.

·        Çalışmalar düzenli ve günü gününe yapılmalı.

·        Dinlemenin yanında, soru sorulmalı ve not tutulmalı.

·        Bilginin uzun ömürlü ve kalıcı olması için bol tekrar yapılmalı.

·        Tekrar edilmeyen ve kullanılmayan bilgiler unutulur.

·        Biriken konular ve uzayan zaman bıktırır, usandırır.

·        Zamanın uzaması insanın gözünü korkutur ve çalışma isteğini azaltır.

 

* Programlı Çalışmak

·        Programlı çalışmakla zamanı verimli kullanırız.

·        Önemli işlere özen gösteririz.

·        İnsanı suçluluk ve umutsuzluk duygusundan kurtarır.

·        Başarısızlığın en başta gelen sebebi kendimize olan güvensizliğimizdir.

·        “Ben yapamam, beceremem, anlamıyorum” diyerek kendimizi inandırmamızdır.

·        Bunun tam tersine başaranlarında benim gibi iki gözü, iki kulağı var.

·        Başkaları yaptıysa “Ben de yaparım, beceririm, başarırım” demek.

·        Başarma gücümüzü harekete geçirmek.

·        Başarıyı yakalamak için; düzenli ve sürekli, zamanı iyi kullanmak.

·        Planlı ve amaçlı çalışmak.

·        Sorumluluk duygusuyla, iyi bir iletişim içinde olmak.

·        Konuşmasını ve dinlemesini bilerek çalışmamız gerek.

 

* Başarı

·        Başarı ulaşılacak son durak değil, bitmeyen yolculuktur.

·        Başarısız insan sorunun bir parçası olur.

·        Başarılı insanların her zaman programı,

·        Başarısız insanların her zaman mazereti vardır.

·        Başarılı insan yardım etmeyi sever.

·        Başarısız insan; “Benim işim değil” der,

·        Başarısız insan; “Mümkün ama çok zor”  diyerek sorun arar.

·        Başarılı insan; “Zor ama imkânsız değil” diyerek çözüm bulur.

 

* Ders Çalışırken Nelere Dikkat Edelim - Nasıl Çalışalım?

·        Yüksek sesle tekrar, yazılarının altını çizmek, yazıyı renklendirmek

·        Dikkati bir noktaya yoğunlaştırmak, uzun konuları parçalara bölmek

 

* Başarı ve Zamanla İlgili Güzel Sözler

·        Zamanınız varsa yaşamınız vardır.

·        Kaybettiğiniz zamanı sonsuzluk bile geri getiremez.

·        Bilgilerin çokluğundan daha çok, önemsenen bilgiler önemlidir.

·        Zamanın ne kadar olduğu değil, zamanı nasıl kullandığımız daha önemlidir.

·        Sen iyi olursan zaman da iyidir. Sen kötü olursan zaman da kötüdür.

·        Önemli olan çok çalışmak değil, verimli çalışmaktır.

 

Başarı Formülü

Hızlı ve etkin bir şeklide okumak + Çabuk kavrayıp anlayabilmek + Kısa zamanda hızlı ve doğru test çözebilmek + En önemlisi de kendimize inanıp güvenmek = ÜSTÜN BAŞARI

 

Verimli Çalışma Teknikleri ve Etkili Öğrenme Metotları

·        Zamanı en verimli şekilde kullanmayı öğren

·        Yapacağın çalışmalar için plan ve program yap

·        İyi bir plan için; günde en az 3 saat çalışmak

·        45 dakika çalışıp 10 dakika dinlenmek

·        Zordan kolaya doğru gitmek

·        Uygulanabilir olmak

 

Ders Çalışırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

 

·        Yazarak çalışmalı, sınava bir gün kala dinlemeli

·        Çalışırken not tutmalı, planlı ve programlı çalışmalı

·        Dikkat dağıtan şeylerden uzaklaşmalı

·        Mümkünse çalışma odası olmalı

·        Öğrenilenlerin tekrarı verimliliği artırır.

 

 

NOT: 05.01.2011 tarihinde Kayseri İli Melikgazi İlçesi Mustafa Özgür İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencilerine yaptığım “Eğitimde Motivasyon ve Başarı” konulu seminer konuşması metni.

( Sen Mi Yapacaksın Bunları başlıklı yazı Ali ÖZKANLI tarafından 6.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.