Değerli Anneler…

 

“Aile ve Çocuk Eğitimi”  Konulu Seminere Hoş Geldiniz…

 

Konuşmama başlamadan önce ömrünü yavrularının iyiliği için harcayan, yemeyip yediren, giymeyip giydiren siz değerli annelere selam ve saygılarımı sunuyorum. Bizleri yetiştiren annelerimizin sağ olanlarına sıhhat, afiyet, huzur ve mutluluk, fâni âlemden bâki âleme göç edip Rabbine kavuşan annelerimize de Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları için bir fatiha okuyalım…
 
İlgi ve Sevgi… "Çocuklarınızı çokça öpün! Her öpücük karşılığında cennette bir derece alacaksınız." H.z. Muhammed (s.a.v.) "Sevgi gelince tüm eksiklikler biter." Yunus Emre. Çocuk eğitiminde en önemli koşul sevgidir. Her zaman her koşulda sevildiğini bilen çocuğun duygusal gelişimi dengeli olur. Anne-babalar; çocuk için en önemli besinin "sevgi" ve "sevecenlik" olduğunu bilerek, çocuklarına yeterince ilgi ve sevgi göstermelidirler. Bu konuda özellikle aşırıya kaçmamaya dikkat edilmelidir.
 
Bir kişi susadığı zaman, ona sunulan su değerlidir. Çocuk için de o istediği zaman verdiğiniz sevgi daha değerlidir. Zamanınız ne kadar az, işiniz ne derece önemli ve yoğun olursa olsun, çocuk sevgi istediğinde ona yaklaşılmalı ve sevgi gösterilmelidir.  Sevgi, temelde çocukla geçirilen zaman anlamına gelmektedir. Siz ister çocuğunuza çok zaman ayırmak arzusunda olun, ister olmayın, çocuk her şeyin farkındadır. Ne onu oyuncağa boğmak, ne bol öpücükle karşılamak, ne eğitim konusunda ona üstün imkânlar hazırlamak, ne de sosyal açıdan her türlü avantajı sağlamak onunla birlikte sevgi ile bütünleşerek geçirilen zamanın yerini doldurabilir. Çocuk onunla geçireceğiniz zamana bakarak, onu sevip sevmediğinizi bilecektir. Bu nedenle anne-babalar, çocuklarına olan sevgilerini onlara zamanlarını vermekle göstermelidirler.
 
 Hikâyeler: 20 Liralık Vakit - Bisikletteki Çocuk - Öpücük Kutusu Çocukta görülen başarısızlık çoğu kez sevgi azlığından doğmaktadır. Ne olur! Geleceğimiz olan yavrularımızı, biricik ciğerparelerimizi sevgi yetimi ve şefkat öksüzü yapmayalım.  Uyumsuz çocukların sevgiye muhtaç olduğunu görürüz. Sevgiden yoksun çocukların büyümesi, yürümesi, konuşması gecikir. Zekâ düzeyinde gerileme olur. Bu konuda bir araştırmayı vermek istiyoruz;
 
Gecekondu semtlerinden hastanede doğmuş 100 çocuk denemeye alınır. Doğan çocuklar, tek-çift yolu ile rast gele seçilerek tekler hastanede alı konulur. Çiftler de ailelerine verilir. Hastanede kalan çocukların her türlü bakımları en iyi şekilde yapılır. Diğer çocuklar ise yoksul aile yaşantılarına bırakılır. Çocuklar yedi yaşına geldikleri zaman yapılan ölçmede, gecekondularda ama ailelerinin yanında yetişen çocukların zekâ, beden ve duygusal gelişim yönlerinin hastanede yetişenlerden daha üstün olduğu görülür. “Çocukları sevmek ateşe karşı bir kalkandır. Onlara iyilik etmek kişiyi sırattan geçirir. Onlarla beraber oturup yemek, ateşten (cehennemden) uzaklaştırır.” H.z. Muhammed (s.a.v.) Çocuk anne ve babasından yeterli ilgi ve sevgi göremezse, onların ilgisini çekmek için kimi yan yollar arar. Örneğin; yemek yemez, ev halkı da yemek yemesi için çocuğun üzerine düşer. Çocuk sevgi ve ilgi gereksinimini bu yoldan gidermeye çalışır. Hatta çocuk öğretmen ve aileden yeterince sevgi göremezse onların isteği olan öğrenmeye karşı durur. Aşırı sevgi de zararlıdır. Aşırı sevgi ve ilgi gösterilen çocuklar; şımarık ya da pısırık (kendine güvensiz) olurlar. Her şeyin en iyisini kendisine ayırmak isteyen bir kişilik kazanır. Çocuğun sevgiyi almayı, vermeyi ve ayrıca sevgiyi paylaşmayı öğrenmesi gerekir.         
 
İYİ ANNE VE BABA OLMANIN 20 YOLU
 
Olması gereken, kendinden emin, çocuğun davranışlarına göre davranış değiştirmeyen kararlı ebeveyn modelidir.
 
 1- Her şeyden önce iyi anne-baba olmanın yolu ebeveynlerin işbirliği halinde ve istikrarlı davranmalarından geçer.
 
 2- İdeal ebeveynlik için okumaktan ve çeşitli eğitim çalışmaları ile kendinizi geliştirmekten geri durmayın.
 
3- Hayırlı evlat sahibi olmak istiyorsanız hayırlı ebeveyn olmak için çaba sarf etmeli ve dua etmelisiniz.
 
 4- Ebeveynlik eğitimi evlilik öncesine dayanır.
 
5- Evlilik öncesi taraflar, birbirlerini değerlendirirlerken, kendilerine emanet edilecek çocukların anne-babaları olacaklarını düşünmelidirler. "Ben bu şahısla evlenmek istiyorum; ama acaba ebeveynliği nasıl olur? Asabiyetini ben kaldırabilirim; ama ya çocuklar." diye düşünebilmeli ve hassas bir şekilde irdelemelidir. Çünkü evliliğin yegâne amaçlarından biri sağlıklı bir neslin yetişmesine katkı sağlamaktır. Bu nedenlerle muhatabın irdelenebilmesi için bireyin ebeveynliği bilmesi gerekir.
 
6- Evlenmeyi düşünen bireyler kuracakları aile ve yetiştirecekleri çocuklar için evlilik öncesi çeşitli eğitimlere katılabilir, danışmanlık hizmeti alabilirler. Böylece evlilik öncesinde veya sonrasında karsılaşabilecekleri sorunlara hazırlıklı olabileceklerinden hata yapma ihtimalleri en aza inecektir.
 
7- Etkili ebeveynliğin sağlanabilmesi için bir diğer şart esler arası münasebetin pozitif olması gereğidir. Karı-koca arası tartışmaların yoğun olduğu bir ev ortamında çocukların da psikolojileri kendilerine negatif davranılmasa bile negatif bir biçimde etkilenir.
 
8- Kendisini tanımlayabilen birey zamanla kendisinde mevcut bulunan negatif, bir başka ifade ile değiştirebilecekleri hasletleri değiştirebilir, geliştirilmesi gerekenleri geliştirebilirler.
 
9- Nasıl bir insan olduğunuzun farkında mısınız? İyi anne-baba olmadan önce iyi bir birey olmalı, negatif özelliklerinizi terbiye etmelisiniz.
 
10- Nasıl bir evlat sahibi olacağımız bizim elimizde değil. Ama nasıl bir anne-baba olacağımız bizim elimizde. Ve tercih edilen anne-babalar olursak zamanla tercih ettiğimiz gibi çocuklar yetiştirir ve tercih edilen bireylerin oluşmasına vesile oluruz.
 
11- Kadının, erkeğe oranla bedensel gücü daha zayıftır; ancak kadın duygusal anlamda erkekten daha güçlüdür ve devam eden sıkıntılara karşı daha sabırlıdır.
 
12- Kadının eve yaydığı enerji evi tesir altına alabilecek güçtedir. Bu nedenle denilebilir ki; annelerin evde pozitif oluşları evin diğer fertlerine yansıyacaktır. Yani annenin psikolojisi ve evde yaydığı enerjinin çocuğun ders çalışma performansına da, beyin stres atma sürecine de yansıyacağı anneler tarafından unutulmamalıdır
 
13- Anne-babalık duygularını yasamak için çocuklarınıza ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Bu duyguyu yaşatmaları dışında, evliliğinizi pozitif yansımaları olması veya ev içi hareket ve mutluluğunu sağlamaları açısından çocuklarınıza ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Bunun dışında ebeveynlik bireyin olgunlaşma sürecini hızlandırır.
 
14- Gebelik dönemiyle birlikte çocuk eğitimi aktif bir biçimde baslar. Bu dönemde çocuk sahibi olacak çift, çeşitli kitaplar ve eğitim çalışmaları ile kendilerini geliştirmeli, anne karnındaki bebeği olumlu etkilemesi için çeşitli musiki vb. müzikler dinlettirmeli, anne adayını stresten uzak tutmaya çalışmalıdırlar.
 
15- Çocuklarınızın ilk pedagogu siz olmalısınız. Bu nedenle çocuğunuzu gözlemlemeli, gözlem yaparken de objektif ve önyargısız olmalısınız. Bir sorunla karşılaştığınızı düşündüğünüzde ise durumu mutlaka bir uzmanla paylaşmalısınız.
 
16- Sabır olmadan asla!!!.. Ebeveynliğin birinci şartı sabırdır. Çocuğunuzla olumlu ilişkiler mi geliştirmek istiyorsunuz? İşte yapmanız gerekenler: * Empati kurun. Yani kendinizi çocuğunuzun yerine koyarak düşünün ve onu anlamaya çalısın. * Karşılıklı saygıya önem verin. * Her şeye rağmen sevin. * Çocuğunuza zaman ayırın.  * Çocuğunuza değer verin ve bunu hissettirin.
 
17- Bir ebeveyn mütebbessim olmalıdır. Aynaya bakın ve söyleyin lütfen; çocuğunuza karsı genelde mütebbessim misiniz?
 
18- Etkili bir ebeveynlik için olmazsa olmaz şartlardan biri ise çocuğunuzu her şeye rağmen sevmeniz ve ona saygı duymanızdır. Çocuklarınıza karşı iyi kalpli ve kararlı olun.
 
19- Önce anlayın sonra davranın. Önce ruhunu ve bilinçaltını çözmeye çalısın sonra çocuklarınıza tepkilerinizi şekillendirin. Lütfen dinleyip anlamadan, çocuklarınızın amaçları ve düşünceleri konusunda fikir sahibi olmadan çocuklarınıza tepki vermeyin.
 
20- Zayıf yönlerinizi göstermeyin. Duygusallığını veya kati otoriteyi amacına ulaşmada kullanan ebeveyn zayıf ebeveyndir.
 
Değerli Anneler,

 

* Çocuklar sizden ne görürse, ayna gibi onu yansıtır. Sözlerinizi değil izlerinizi takip ederler. 

 

         * Aile çocuğuyla iyi bir iletişim kuramazsa çatışmalar başlar.

 

* Sağlıklı eğitim vermek, sağlıklı bir kişilik kazandırmak ilk hedef olmalıdır.

 

* Anne-babanın iyi niyetli olması yetmez. Yanlış davranışlar bütün emekleri boşa çıkarır.

 

* Sağlıklı ve etkili iletişim kurmanın ilk şartı çocuğu tanımak, ihtiyaçlarına saygı duymaktır.

 

* Onlara gereken değeri vermeli, aramızda sevgi köprüsü kurmalıyız.

 

* Eğitime çocuğunuzu tanıyarak başlayınız.

 

* Anne-babalar iyi bir dinleyici olmak zorundadır. Etkili bir dinleme birçok sorunu yok eder.

 

         * Etkin dinlemenin en uygun zamanı çocuğun probleminin olduğu andır.        

 

* Dinlenilerek sorunlarına çözüm bulunan çocuklar kendilerine daha çok güvenir ve daha güçlü olurlar.

 

* Kişiler sorunlarda çözüm önerilerine açık olmalı,  birbirini anlama konusunda ortak hareket etmelidir.

 

* Anne-babalar gençleri, gençlerde anne-babalarını önyargısız bir şekilde dinlemelidir.

 

* Birbirlerini anlamaya çalışırlarsa konuşulanlar ortak bir dile dönüşecek ve sorunlar kolaylıkla çözülecektir.

 

* Çocuklarımız; hayatımızın en güzel süsü, vazgeçilmez çiçekleri, Cennet kokulu reyhanlarıdır.

 

* Çocuklarımıza hayatın görünen (maddi) ve görünmeyen (manevi) güzelliklerini göstermeliyiz.

 

* Çocuklarımızın o tertemiz kalplerine nakış nakış güzellikleri işlemeliyiz.

 

* Dış âlemdeki güzellikler gibi iç âlemimizde de güzelliklerin olduğunu yüreklerinde hissettirmeliyiz.

 

Çocuklarımıza; * Sık sık söz hakkı vermek, * Değerli olduğunu hissettirmek, * Fikirlerine saygı duymak, * Başarısında takdir etmek, * Başkalarıyla kıyaslamamak, * Sık sık sevdiğinizi söylemek, * Onlara yeteri kadar zaman ayırmak, * Birlikte iş yapmak, * Sosyal ve sportif çalışmalar çocukta özgüven oluşturur.

 

* Çocuğumuza güven kazandırmak istiyorsak; konuşurken yüzüne bakalım, sorumluluk verelim, takdir ederek ödüllendirelim.

 

* Anne- babalar çocuklarının ilgi ve yeteneklerinin hangi alanda olduğunu bilmelidir.

 

* Anne-baba çocuğunu bilmeden, tanımadan hepsini aynı şekilde yetiştirmeye kalkışırsa ileride çocuklarının hiç beklemediği ve onlara öğretmediği davranışları yaptığını görünce şaşırıp kalacaktır.

 

* Vaktinizin çoğunu çocuğunuzla geçirin, başarılarını övün, onları cesaretlendirin.

 

* Anne-baba olarak birbirinizi sevin ve sevginizi abartmadan yansıtın.

 

* Aile toplantılarına önem verin, hatıra ve düşüncelerinizi ailenizle paylaşın.

 

* Çocuklarınızın mutlaka fikirlerini sorun, yetki ve sorumluluk verin.

 

* Çocuklarımızın okul başarısını istiyorsak; onlara sorumluluk aşılamalı, yapabilecekleri uygun görevler vermeli.

 

         * Cesaret ve güven aşılamalı, huzurlu bir ortam sağlamalı ve her zaman destek olmalıyız.        

 

* Çocuğumuzla güzel konuşmak, doğru ve yanlışı anlatmak daha anlamlıdır. Çocuklar anlamaz zannetmeyin.

 

* Çocuğunuz sizin konuşmalarınızı anlar ve zamanla yanlış davranışlarını düzeltir ve bir daha tekrar etmez. Yalnız biz bu zemini çocuklarımıza hazırlamamız gerekir.

 

* Çocuklarımıza karşı kararlı ve tutarlı olmalı, tutabileceğimiz sözler vermeli,  hissettikleri konusunda hassas olmalıyız.

 

* Problemlerine çözüm aramak çocuğumuzun başarısına önemli oranda katkı sağlayacaktır.

 

* En iyi okula, en iyi öğretmene verseniz de yine anne-baba olarak her şeyin sizde biteceğini sakın unutmayın.

 

* En büyük görev şüphesiz ki “Anne-Baba”nındır.

 

* Anne-babalar otoritesini çocuklar üzerinde olumlu bir şekilde kullanmalıdır. Her olumsuz davranış çocuk ruhunda derin yaralar açar.

 

* Çocuklarımızla aramıza kara kedi girmesine, soğuk rüzgârların esmesine sebep olur.

 

* Kuşak çatışması anne-baba ile çocuğun yanlış davranışları sonucunda oluşmaktadır.

 

* Birbirini anlayan ve dinleyenler için çatışmanın olması mümkün değildir.

 

* Yeter ki birbirimize saygı ve sevgimizi eksik etmeden, hayata birbirimizin gözüyle bakmasını bilelim. ( Empati)

                                   

Problemli Çocuğumuzla İlişkilerimiz Nasıl Olmalıdır?

 

* Problemli çocuğumuz varsa önce çocuğu çok iyi tanımalı, ona güven vermeli ve problemin kaynağı tespit edilmelidir.        

 

* Problemle ilgili tedbir alınmazsa zamanla büyür, hem bizi, hem de çocuğu sıkıntıya sokar.

 

* Çocuğumuzu iyi izlemeliyiz. Çocuğu hafife almak, değer vermemek yapılan hataların en başında gelir.

 

* Çocuğumuzun davranış, huy ve beklentileri konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olmalıyız.

 

         * Çocuğumuzu dinlemeliyiz. Dinlenen çocuk sevildiğini, kendisine değer verildiğini, ailede yeri olduğunu anlayınca mutlu olur.

 

* Ben de elimden geleni yapmalıyım diyerek gerekli fedakârlıkta bulunur.

 

* Çocuğumuzu bilgilendirmeli, sevgimizi belli etmeliyiz.

 

* Çocuğumuz kavga ettiğinde bu davranışı ile çevresindekileri üzeceğini, sevilmeyeceğini, yalnız kalacağını anlatmalıyız.

 

* Eğer çocuğunuz dersine çalışmıyorsa, başarılı olanların mutlu bir yaşam sürdüğünü, çalışmayanların sıkıntı çekerek yaşayacağını söyleyin.

 

* Yaramazlık yaptığında kötü davranışların sizleri üzdüğünü tatlı bir dille anlatın.

 

* Çocuklar mutlaka olumsuz davranışları konusunda bilgilendirilmeli, neden ve niçinler mutlaka anlatılmalı ki çocuk, hatalı davranışının farkına varsın.

                                     

Anne-Babaların Dikkatine!

 

* Çocuğumuzla olan ilgimiz onun başarısını yüzde yüz etkilemektedir.

 

* Anne-babalar eğitimin sadece okulda bitmediğini bilmelidir.

 

* Her türlü ihtiyacını karşılıyor, okula da gönderiyorum benim yapacağım bu kadar,  gerisini okulda öğretmenler halletsinler demesi son derece yanlıştır.

 

* Eğitimin sağlıklı yapılabilmesi için anne-baba, öğretmen ve öğrencinin iş birliğine, gönül birliğine ihtiyaç vardır.

 

* Okuldan eve dönen çocuğun çantası kontrol edilmeli, ödevine yardım edilmeli, ancak kesinlikle veli tarafından yapılmamalıdır.

 

* Derse teşvik edilerek, planlı çalışıp çalışmadıkları kontrol edilmelidir.

 

* Ödülün mutlaka hediye veya para olması gerekmez.

 

* Çocuğumuza göstereceğimiz yakın bir ilgide ödüldür.

 

* Ödevim yok diyorsa kitap okumaları, tekrar yapmaları, test çözmeleri, resim veya kompozisyon yazmaları istenmelidir. Ödevini yapan çocuk ödüllendirilmelidir.

 

* Çocuğumuzu sevip okşamamız, * Takdir etmemiz, * Gülümsememiz, * Güzel sözler söylememiz, * Sevdiği şeyleri alacağımızı, * Sevdiği yemekleri yapacağımızı, * İstediği yerlere götüreceğimizi söylememiz ödüldür. En önemli ödül de, onu çok sevdiğimizi ve önemsediğimizi hissettirmemizdir.

 

*  Çocuklarımızın buna çok ihtiyacı vardır.

 

* Çocuğumuzun öğretmeni ile sıkı bir işbirliğine gidilmesi çocuğumuzun gelişimini ve başarısını artıracaktır.

 

* Anne-baba olarak çocuklarımızı yetiştirirken çok dikkatli olmak zorundayız.

 

* Unutmayalım ki çocuklarımız içi doldurulacak bir kap değildir.

 

* Onlar geliştirilmesi gereken yeteneklere sahip birer cevher, en değerli hazinedir.

 

Çok değerli zamanınızı ayırarak seminere katıldığınız ve dinlediğiniz için teşekkür ediyor hayırlı günler diliyorum.

 

NOT: 08.01.2011 tarihinde Enderûn Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinde değerli annelere ve anne adayı geç kızlarımıza “Aile ve Çocuk Eğitimi” konusunda verdiğim seminerin konuşma metni.

( “Her Öpücük Karşılığında Cennette Bir Derece…” başlıklı yazı Ali ÖZKANLI tarafından 8.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.