Ey düşüne düştüğüm; düşlerinden eksik etme beni. Ben ki; yürek denizinde yüzümü yıkıyorum. Seninle var olduğum deryada balıkların gözlerinden öpüyor, tanınmamış incilerden kolyeler diziyorum göğsüme. Yüce hislerle donanıyorum. İki dudağının arasında ulvî saltanata kuruluyor bahtım. Kereminle taçlandır, hülyana dalan ömür sedalarımı.
 
 
 

Kalp yordamıyla buldum baharlar sunan gözlerini. Her gün ayrı ışık tanıdım kirpiklerinin arasından sızan. Ansızın el değmemiş sevilerle yıldızladın talihsiz çehremi

Şimdi her sarılmanda akça pakça sevda dolaşıyor damarlarımda sana ait. Pürneşe ise gün bitimlerim sebebini kendin say tamamen. Aşk-ı muhabbete bandırmayı tadıyorum.

 
 

Efsaneleri imkânsız sanma sevgilim. Dünleri çerçeveleyen hayat diliminde biz olmak nasıl ki mucize ise, işte ben o mucizeleri sen ile yasıyor ve imkânlı bahçelerde gülümsüyorum. Düşlerimi gülüşünle şenlerdir. Sana, sadece sana tutuklu hayat soluğum.

 
 

Sensizlikten ve çaresizliğimden yine bağrına sığınırım. Daim kıl bölünmezlik mahzenimizi. Gönül toprağına gül tohumu misali ek beni, sadece orada ebediyen filizleneyim, müsaade et can suyum. Bir ekim sabahı gibi hisset her daim. Doğum günümüz farz et ilk tesadüf görüşü.

 

 
 

Kutsal sayılan bir memba suyu kadar serindir lehçen, mahrum etme deyişlerinden dökülecek pınarı. Islansın can kulağım her cümlende sakınmadığın latife ile bir kez daha. Yıkansın gözlerimin yeşili bakışlarından sızan efsunla.

 
 

Doğup ergenleştiğim memleketime benzer gülüşüne gizlendir varlığımı. Siper et öpüşlerini parmak uçlarıma. Varsın dile gelsin aciz ellerim sarılmak için defalarca. Omuzdaşlığında barınayım, göğsün yuva olsun sırlarıma. Duyulmamış bir destana mürekkep sürelim diz dize.

 

 

Bak! bir kez daha yeniden zevkle ve şevk ile haykırıyorum:

Neysem oyum diyorum. Nakış nakış aşk işliyorum etek uçlarıma. İlmek ilmek sevinçler örüyorum aydınlığa dair.

 
 
 
 

Ey tebessümüne vurgun olduğum;

Ahları, eyvahlar sil bilgi dağarcığından. Aşk en kıymetli hazinedir dünya âleminde. Kefilim yüreğime. Sevdamıza mükellefim, ömür yettiğince alimallah..

İnşallah sevgilim inşallah, son nefese kadar aşk-ı muhabbete bandıracağız göz göze.

 
 
 
 
 
Nazlı TOLUN
 
 
 

 

 

 

( Aşk-ı Muhabbet başlıklı yazı NazlıKaragöz tarafından 23.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.