Umutvar Olmak İnsanın İnancı Ölçüsündedir
Kur’an’ın tarif ettiği mümin modelinin önemli özelliklerinden biri,
koşullar ne olursa olsun ümitsizliğe kapılmamaktır. Ümitsizlik, her
şeyin bir kader üzerine geliştiğini kavrayamamanın sonucudur. Allah’ın
beğendiği tavır, umutvar olarak, her olayın hayırla yaratıldığının
bilincinde, sabır ve tevekkül göstermektir.
Dünya hayatının bir
imtihan mekânı olarak yaratıldığını düşünmeyen, Allah’ın herşeyi bir
hikmet üzerine yarattığına iman etmeyen insanlar, şeytanın da
telkinleriyle umutlarını tamamen yitirir, mutsuz yaşarlar.
Şeytan,
insanı Allah’ın yolundan saptırmak, düşünmesini engellemek için her
fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışır. Şeytanın fırsat
kolladığı durumlardan biri de, insanın karamsarlığa düştüğü zor
zamanlardır.
Gerçekte şeytanın her zehrinin panzehiri vardır;
ecza dolabında hiç eksik yoktur. İnsanın yapması gereken, Allah’a
sığınmak, O’na güvenmek ve samimiyetle dua etmektir. Allah, insanlara
rahmetinden umut kesmemelerini buyurur.
Allah’tan uzak yaşayan
insanların umutlarını sürekli kılacak sağlam bir güvenceleri yoktur. Bu
nedenle ufak bir olayda bile ümitsizliğe kapılırlar. İman edenler ise
tüm kuvvet ve kudret sahiplerinin üzerinde olan Allah’a duydukları güven
nedeniyle, en zor zamanlarda bile umutlarını diri tutarlar. Hep umutlu
olabilmek de stres ve sıkıntıdan uzak, mutlu bir yaşam demektir.
Sahip
olduğu nimetlerin Allah Katından bir lütuf olduğunu bilen bir insan
için, sabah uyanabilmek dahi çok büyük bir nimettir. Adım atabilmek,
yürüyebilmek, konuşup düşünebilmek insan için büyük bir mutluluktur.
İnsan nimetlerin değerini genellikle kaybettiğinde takdir eder. Ancak
samimi inanan insan bu nimetleri verenin Allah olduğunun ve dilerse geri
alabileceğinin şuurunda olduğundan, elindekilere şükreder. Onun mutlu
olmak için dünyevi nimetlere ihtiyacı yoktur.
Gerçek mutluluk
yalnızca insanın kalbinin tatminiyle mümkündür. Bunun sırrı ise Allah’ı
anmak ve güzel işler yapmaktır. Kalbini Allah’a tam olarak teslim eden
insan, artık Allah’ın yönetimindedir. Allah’a duyduğu aşkın derinliği
nedeniyle mutluluğu sürekli içinde hisseder.
Umutvar olmak
insanın inancı ölçüsündedir, imanının göstergesidir. İnsan imanı
ölçüsünde Allah’ın nimetlerine, rahmetine ve rızasına kavuşmayı umut
eder. Rabb’ine yakın olan ve O’na teslimiyeti yaşayan kimse, “neden
böyle oldu”, “keşke olmasaydı” gibi düşüncelere kapılmaz. Bilir ki en
kötü gibi görünen olayın bile ardında hayır ve hikmet vardır.
Sevgisiz
insanlar hem ruhsal, hem bedensel, hem de maddi yönden çökerler.
Sürekli hata yapan, suç işleyen ve şeytanın bataklığa benzer karanlık
sisteminde yaşayan bu kimseler için de ciddi ve yararlı olacak işler
yapmak gerekir. Güzel ahlaka davet etmek, Allah sevgisinin o kucaklayıcı
sıcaklığına insanları yaklaştırmak, gerçek sevginin ve aşkın
güzelliğini insanlara anlatmak önemlidir.
İman sahibi
insan, görünürde her şeyini kaybetmiş de olsa, ümitsizlik ve
karamsarlığa kapılmadan, her şeye yeniden başlayabilir. Allah’a duyduğu
sevgi, güven, tevekkül ve O’nun hayırla yarattığı kadere imanı, yeni bir
sayfa açarken umudunu ve coşkusunu diri tutacaktır. Umudu da zorluklar
karşısında onun dayanıklılığını ve gücünü artıracaktır.
… Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden umut kesmez." (Yusuf Suresi, 87)
(
Umutvar Olmak İnsanın İnancı Ölçüsündedir başlıklı yazı
fuatturker tarafından
13.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.