Allah’tan uzak, nefsine yarar sağlamaya çalışarak dünya hayatına yönelen
insanların en belirgin özelliklerinden biri, karşılaştıkları olayları
zahiri yüzüyle değerlendirmeleridir. İman eden insan, dünya hayatında
yaşadığı olayların zahirine aldanmaz; olaylara batınından bakar. Ardında
gizlenen hayırları, hikmetleri görmeye çalışır, Allah’ın yarattığı
kaderi şükür, sabır ve tevekkülle izlemeye çaba gösterir.
Hayatını
kendisinin şekillendirdiğini düşünme yanılgısındaki insanın huzurlu bir
hayatı olmaz. Uğraşıp didinerek ideali olan bir işe, eve, paraya ve
aileye kavuşan kişi, bu kez de başka endişeler yaşamaya başlar. Ya sahip
olduklarını bir gün kaybederse?.. İşte bu gibi kuruntular sebebiyle,
iman etmeyenlerin ruh hali, cehennemin belâlarla dolu karanlıklarında
’ne ölebilen ne de diri kalabilen’ insanlarınki gibidir.
Yüce
Allah, dünya hayatındaki zorlukları aşmanın ve gerçek mutluluğu
yaşamanın yolunu gösterdiği halde, bile bile yüz çeviren insanlar
yalnızca ’kendilerine zulmederler’.
Dünya hayatında
karşılaştıkları zorluklar, hastalıklar, iman edenler için kendilerini
Allah’a yaklaştıran birer vesiledir. Oysa bu zor durumlar bazı
insanların Allah’a isyan etmelerine yol açar. Sadece hastalık ve zorluk
zamanında değil, her an Allah’a sığınan, O’nu çok anan müminler, her
şeyin Allah’tan geldiğini ve çözümün de yine rahmet sahibi Allah’tan
geleceğini bilirler. Ve gösterdikleri sabrın onları kurtuluşa
götüreceğine inanırlar. Zorluk zamanları, iman etmiş bir insanın
gösterdiği sabır ve tevekkülle, Allah’a olan sevgisini en güzel ifade
edeceği zamanlardır. Bu, iman edenleri etmeyen insanlardan ayıran en
büyük sırlardan biridir. Bu sırrı kavrayan müminler dünyada
inkârcılardan tamamen farklı bir hayat yaşarlar.
Yüce Allah
kullarını imtihan edeceğinin bilgisini, “Andolsun, Biz sizi biraz
korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle
imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet
ettiğinde, derler ki: "Biz Allah’a ait (kullar)ız ve şüphesiz O’na
dönücüleriz." (Bakara Suresi, 155-156) ayetiyle açıklar.
İnsan
yaşadığı olaylar karşısında Allah’a tevekkül edip, sabır gösterdiğinde
kazançlıdır ve ayetle de haber verildiği gibi Rabbi ona kurtuluş müjdesi
verir. İmtihanlar, musibetler, insanlar için hatalarını fark etmelerini
sağlayacak büyük birer fırsattır. Çünkü insanlar böyle anlarda Allah
karşısındaki acizliklerini anlarlar. Bu durumda vicdanına kulak
verebilen insan, hatalarını görebildiği için şükreder ve tevbe ederek
Allah’a yönelir…
Yaşadıklarından ders çıkarmayan insan, dünya
hayatındaki eğitimden nasibini alamaz. Allah’ın, ölüm ve ahiretin
varlığı apaçık ortada olduğu halde çoğunluk gaflette yaşam sürer. Gaflet
halinden kurtulmak için insan ölümü çokça düşünmeli. Dünya hayatı
çekicidir, aldatıcıdır. Çoğunluğun gaflette yaşıyor olması da insanı
yanıltır. Kur’an ayetlerinde, çoğunluğa uymanın Kendi yolundan
saptırdığına dikkat çeker Rabbimiz ve “yapayalnız, tek başına Bana
geleceksiniz” (Meryem Suresi, 95) buyurur. Allah’ın huzuruna annemiz,
babamız, eşimiz ya da sosyal paylaşım sitelerindeki arkadaşlarımızla
çıkmayacağımız açık.
Bediüzzaman gaflet halindeki insanı şöyle uyarır;
"Dünya
hayatı, aldatıcı bir menfaatten başka birşey değildir." (Âl-i İmrân,
3/185). Ey gaflete dalıp ve bu hayatı tatlı görüp ve âhireti unutup,
dünyaya talip bedbaht nefsim! Bilir misin, neye benzersin? Deve kuşuna!
Avcıyı görür, uçamıyor; başını kuma sokuyor, ta avcı onu görmesin. Koca
gövdesi dışarıda; avcı görür. Yalnız o, gözünü kum içinde kapamış,
görmez."(14. Söz, Hatime)
Samimi iman eden insan, ölümü çokça
düşünür, hesap anını çokça düşünür, Rabbi ile derin bağlantıdadır, en
zor anda da şiddetli Allah aşkını ve muhabbetini diri tutar. Bilir ki “o
gün” zorlu bir gündür!
Fuat Türker
(
Ahiretten Gaflette Olmak başlıklı yazı
fuatturker tarafından
18.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.