Gülü koklarsan gül gibi mis kokuları duyarsın, dikeni koklarsan burnuna batar acı verir
Engel teşkil eden engelleri yaşamda yok saymak mantıksızlıktır. Görüneni de yok saymak hele hiç olmaz. Yaşamlardaki engeller bariz bir şekilde görünüyor, gözümüzü kapatıp yok demek inkârdır çünkü gözümüzü açtığımızda inkâr ettiğimiz gerçek hala yerinde duruyor. ALLAH(C.C)İnsanı en güzel surette eksiksiz olarak donattı ve yarattı. Lütfü ile kendinden de olandan da katarak yarattı. ALLAH görüyor, bizlerde görüyoruz. ALLAH duyuyor, bizlerde duyuyoruz. ALLAH istiyor, bizlerde istiyoruz. ALLAH ın, görmesi, duyması, istemesi başka, bizimkiler başkadır; ALLAH âlemdeki her şeyi görüyor, duyuyor ve istiyor. Biz insanlar yanımızdakini veya bulunduğumuz ortamdakiler ini görüyor ve duyuyoruz ve bizim için en iyi olanı ihtiyacımız olandan istiyoruz. Bu vermiş olduğu duyu organımızı sadece kendimiz için kullanmak için bize vermedi. Yaşadığımız toplumdaki, sorunları, acıları, engelleri ortadan beraberce el ele vererek kaldırmak için verdi. Kulak verdi ki; feryatları, sızıntıları duyalım. Göz ver diki yaşamlarımızdaki engelleri görelim. Dil verdi ki; feryatlara, sızıntılara ve engel olunan engelleri ortadan kaldırmak için gönül, gönül'e konuşalım, sessizlerin; sessiz çığlıkların sesi olalım diye-ALLAH- verdi bu duyu organlarımızı.
Hele bir seyret,
O,
Hay’dır. Diridir; sen de dirisin.
O,
Âlim’dir. Bilendir; sen de bilirsin.
O,
Mürid'dir. Diler, ister; sen de dilersin, istersin.
O,
Kadir’dir. Güçlüdür; senin de gücün var.
O,
Semi’dir. İşitir; sen de işitirsin.
O,
Basir’dir. Görür; sen de görürsün.
O,
Zat’tır.. Kendi başınadır. Benzeri yoktur. Sen de kendi başınasın. Esasta bir
benzerin yoktur.
O,
Cami’dir. Toplayıcı bir vasıf taşır. Sende öylesin. Her şey sende saklı;
Derli
toplu.
O,
Mevcud’tur. Vardır; sende varsın.
-----------------
Şurada bir ayna var. Öbür
yanda da, cisim halinde yapılı bir heykel.
İşbu heykel, o aynanın
karşısına düşmeseydi.. elbette o aynada görünmesi imkânsız olurdu..
Bir başka yoldan girelim..
Şöyle ki;
Verilen bir hüküm var..
İşbu hüküm ise: Herhangi
bir suretin aynaya karşı durmasını yok bilir.. Böyle bir durumda, suret nasıl
olur da, aynaya çıkar?. Durum böyle olunca: Aynada, karşılığı olmadığı için,
bir varlık yüzü görmek imkânsız olur
AYNA, KARŞISINDA DURAN BİR
CİSİM VEYA BİR OBJE, VARSA OLDUĞU GİBİ GERÇEKLİĞİ NE İSE ONU GÖSTERİRİR. SENDE
TOPLUMA AYNA OLKİ; TOPLUM SENİ GÖRDÜĞÜNDE AYNAYA BAKAR GİBİ KENDİSİNİ GÖRSÜN;
BU GÖRDÜĞÜ EKSİKLİK VEYA FAZLALIKTIR. SENDE KENDİSİNDEN FAZLA FAZLALIK GÖRÜRSE
UTANIR HATSINI DÜZELTİR. YOK, SENDE EKSİKLİK KENDİSİNDE FAZLALIK GÖRÜRSE SENİN
ACİZLİĞİN ,KUSURUN MEYDANA ÇIKAR, KUSURA BAKMA "AYNA" KARŞISINDA NE
DURUYORSA ONU GÖSTERİR. BAŞAK HİÇBİR ŞEYİ GÖSTERMEZ
Gülü koklarsan gül gibi mis kokuları duyarsın, dikeni koklarsan burnuna batar acı verir. Karşındakinde seni. Karşındakinde kendisini sende görürse ve sende bu güzel gören gözde seni güzel olarak görürsün. Böylesine coşkun akan berrak sular gibi Mutluluktan coşarsın çağlarsın. ALLAH BİR KIRPINTI OLARAK NURUNDAN bir nur verirse kuluna, kulu o anda ilime vasıl olur. İlimde kalbin gıdasıdır. KALP GÖZÜ İLE GERÇEK OLAN HAKİKATI GÖRÜRSÜN
İşine geldiği gibi anlarsan kargaşa çıkar. Herkes yapması gereken ne ise düşünüp onu yapacak ki insan olarak; yaradan Mevla'mızın yaradılış gayesi olan gayeyi, amacı anlasın, yaşasın ve yaşayanlarda saygı ve ile davransın. ALLAHIN KENDİSİNE VERMİŞ OLDUĞU MERHAMETİ, KARSINDAKİNİDE MERHAMET GÖZÜ İLE BAKARAK, İNSANLIK OLARAK, İNSANLIĞIN,I YAPMIŞ OLASIN.