Zaman ıskaladı, geçti,

Eski çamlar bardak oldu.

Ne gelir elden, bilemem,

Koşamam ki geçip giden yılların ardından.

Birer, ikişer yitip gidenlere mi yanayım,

Gül yüzü solan yâre mi ağlayayım…

Tutamam gözyaşımı,

Nasıl da farkında olmadan kanmışım.

Dostane yüze, azıcık sevgiye

Ne kadar hasret kalmışım;

Öyle ki bir selam veren,

Her daim tacıdır başımın;

Alışamadım gitti,

Ağrıma gider el- âlemin

Her ketum bakışının.

 

Anlamını yitirdi artık,

İçimdeki sadece korudur

Sönmüş yangının;

Yangın ise çok büyüktü

Ve arda kalan enkazıdır

Tüm yaşananların.

 

Mecal kalmadı bende,

Sevemem artık yeniden,

Bu deli kalp ne dese de,

Yok, yok imkânsız,

Fayda kar etmez

O ezeli çırpınışların feryadına,

Sözüm boşuna,

Gözyaşım karıştı

Derinlerdeki sessiz hıçkırışlara.

 

Tüm kapılar kilitli, açamam,

Başka yol kalmadı artık,

Hiçbir yere kaçamam;

Ola ki bir ışık gördüm,

Peşindeyim, pervane misali.

 

Başıboş figanlar kar etmez,

Duyan kalmasa da savaşım asla bitmez;

Belki bu yolda yitip giderim,

Belki de hasret çekmekten,

Kül olup biterim;

Kim bilir, kim ne derse desin,

Ben ömür denen bu yolun

Son neferiyim.

 

 

 

( Son Neferiyim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 18.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu