Eski zamanlarda insanlar 500-1000 yıl civarı
yaşarlarmış. Hatta beden olarak da bizden oldukça büyüklermiş. Mesela; Hz. Nuh (950)
sene, Hz. Adem (930) sene, Hz. İbrahim (195) sene yaşadıkları rivayet edilir.
Peygamberlerin haricinde o dönemlerde yaşayan halkın da çok uzun yaşadıkları
söylenir. Tabi ki o dönemlerde de İslam
vardı. İslam, daha insanlık yaratılmadan önce de vardı. İlk insan olan Hz. Adem
ile birlikte de dünyada varlığını gösterdi. Çünkü Hz. Adem, ilk insan olmasının
yanı sıra ilk peygamberdi de. Çünkü Allah ona 10 sahife vermiştir. Dolayısıyla
inanan insanlar yine Allah’a ibadet
etmekteydiler.
Düşünsenize o dönemde ortalama insan ömrünün
500 yıl olduğunu ve inanan bir insanın yaklaşık 400 yıl namaz kıldığını. O
insanlarla bizim yaptığımız ibadetler bir olur mu hiç? Biz, en fazla ortalama
70 sene yaşamaktayız ve bu 70 yılın tümünü ibadetle geçirmemekteyiz. Peki
ahrette o insanlarla nasıl yarışacağız ibadet parkurunda? İşte yüce Allah,
onların yaptığı ibadetlere ulaşabilmemiz için bize bin aydan hayırlı olan Kadir
gecesini ve kandil günlerini armağan etmiştir.
Bu pazarı pazartesine bağlayan gecede, Berat
Kandili ışığında bir gece geçireceğiz İnşAllah. Peki, Berat Kandilinin önemi
nedir?
“Apaçık kitaba yemin olsun ki, Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız.
O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir…”
(Duhan,44/1-4)
Yukarıdaki ayette geçen “mübarek gece”den maksat;
Berat gecesidir. Kur’an bu gecede, yedinci semadan dünya semasına
indirildi. Kadir gecesinde ise ilk kez Peygamber efendimize indirilmeye
başlandı.
Bu gecenin beş özelliği vardır:
1) Bu gecede önemli işlerin seçimi ve ayrımı yapılır.
2) Bu geceyi ibadetle geçirenlere yardımcı olması amacıyla Allah
tarafından melekler gönderilir.
3) Bu gece bağışlanma ve af gecesidir.
4) Bu gecede yapılan ibadetlerin fazileti çok büyüktür.
5) Bu gecede Peygamberimize şefaat yetkisinin tamamı
verilmiştir.
Bu gece
Cebrail geldi ve şöyle dedi:
“Bu
gece Şa’ban’ın on
beşinci gecesidir. Cenabı Hak bu gecede Beni Kelb kabilesi koyunlarının sayısı
kadar kimseyi cehennemden azad eder. Fakat bu gece Allah; müşriklerin,
kincilerin, akrabalarıyla münasebeti kesenlerin, hayat ve ihtişamlarına mağrur
olanların, ana ve babalarına isyan edenlerin, içki düşkünlerinin yüzüne bakmaz.”
Peygamberimiz
bu gece secdede şöyle niyazda bulunmuştur:
“Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum. Sen’den yine sana iltica ediyorum. Şanın yücedir. Sana yaptığım
senayı senin kendine yaptığın senaya denk bulmuyorum. Sana layık bir surette
hamd etmekten acizim”
Peygamberimiz
bu duayı Hz. Aişe’ye de öğretmiş ve ondan başkalarına da
öğretmesini istemiştir. Ve bu duayı ona Cebrail’in
öğrettiğini, secdede okunması gerektiğini bildirmiştir.
Sevgili
peygamberimiz buyuruyor:
“Her
kim bu gece yüz rekat namaz kılarsa yüce Allah ona yüz melek gönderir. Otuzu
ona cenneti müjdeler, otuzu ona cehennem azabından teminat verir. Otuzu da
ondan dünya afetlerini savarlar, On’u da ondan
şeytanın tuzaklarını, hilelerini savarlar”
Geceyi
Nasıl Karşılamalıyız:
1) Yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmalıyız.
2) Geceyi oruçlu olarak karşılamalıyız.
3) Bir günlük kaza namazı kılmalıyız.
4) Berat gecesinde 100 rek’atlık
Hayır Namazı vardır ki, kılan kimse o sene ölürse, şehitlik mertebesine nail
olur.
5) Bu gece Tesbih namazı kılmalıyız.
Allah,
cümlemizin Berat Gecesini mükemmel kılar İnşAllah. Nice kandillerde aynı
secdeye baş koymak ümitleriyle…