YİĞİT CAN
Helâlinden olsun ekmeği, suyu,
Her sofraya oturulmaz yiğit can.
Mert olmalı buyur edenin soyu,
Her sofraya oturulmaz yiğit can.
Yetim hakkı konmamalı tabağa,
Mazlumu soyarak olunmaz ağa,
Haram yiyip girme kara toprağa,
Her sofraya oturulmaz yiğit can.
Tuzu besmeleyle atılmış mıdır?
Aşa alın teri katılmış mıdır?
Komşular açken tok yatılmış mıdır?
Her sofraya oturulmaz yiğit can.
Helâlse yenmeli tuz ekmek bile,
Dileğin var ise, Mevlâ’dan dile,
Bülbül bile konmaz harami güle,
Her sofraya oturulmaz yiğit can.
Aç ölsen de el uzatma harama,
Eğri kulda doğru lokma arama,
Hem tatlısı hem tuzlusu var ama,
Her sofraya oturulmaz yiğit can.
Sofraları kul hakkıyla kurarlar,
Şer düşleri hep hayıra yorarlar,
Bir gün gelir hesabını sorarlar,
Her sofraya oturulmaz yiğit can.
Eyvallah de kuru ekmek, soğana,
Arı bal bırakmaz çürük kovana,
Ak alınla yürü yüce divana,
Her sofraya oturulmaz yiğit can.