Sersemleştiren bakışlarınla bakma bana
Yoksulluk
ve çaresizlikle şu an savrulan gözlerinle bana bakma böyle
Metropolde
karanlıkta gezen ruhumu esir etme bakışlarınla
Kıpır
kıpır yüreğim ekmek kavgasındayım haykırışlarımla
Delice
bir kavgaya düştüğüm yakarışlarımla
Eski
bir mahkûmun çırpınışları bu
İş
verilmeyen zalim dünyanızda
Zavallı
sefil hale çevirmek mi muradın
Yoksa
yerden yere vurmak mı bu bakışın
Yoksa
bir umut sunmak mı bu bakışlarında gizlediğin
Söyle
çekinme alışmış bu yüreğim sefilliğe
Sende
utanma diğerleri gibi
Şimdi
bir deli gibi aradığım kavgaya tutuştuğum
Hayatta
durma sende söyle
Hayalimin
büyüsü gerçek olmaz mı?
Sersemleştiren
bakışlarınla bakma bana
Yoksulluk
ve çaresizlikle şu an savrulan
Gözlerinle bana bakma böyle
İnsanlardan
umduğum bir iş
Bir
lokma ekmek
Bir
kuru soğanla akşamı getirmek
Çok
gördüler bana
Umutlarımı
karanlığa gömdüler zalimce
Yoksulluk
ve çaresizlikle şu an savrulan
Gözlerinle bana bakma böyle.
Son
bir ders daha aldım bana bakan
Beni
yakan
Beni asan idamlık gözlerinde asan
Adı
anaydı beni şefkatli kolları ile saran
Gitti
ahirete kaldım yalnızlıkla bağrına taş basan
Düştüm
mahkûm damına istemeden bedenimi saran
Başladım
ağlamaya dört âlem duvarı idi acımasızca beni saran
Acımasızca
yakan
Yoksulluk
ve çaresizlikle şu an savrulan
Gözlerinle bana bakma böyle.
MEHMETALUÇ
ANKARA-SİNCAN