Geride kalan bir mum gibi beni eriten beni boş bir heves mi idi kandığım.
Ne
elim bir hasretmiş uzun kış gecelerinde sessizliğin var yüzü ile yandığım
Ne
de kelimelerin sonsuz bilmecesinde acısı ile kıvrandığım
Hissettiğim nefret nede buza çalan yüreğimin
sesi ile kandığım
Çözemediğim,
hazin bir yalnızlığın beton yığınları gibi üstüme çöken
Hasret türkülerimi idi yandığım
Kayıp
bedenimin tümü muammalarla tarifsiz bir örtüye bürünmüş çığlığı mı idi
Böylesine derin hıçkırıklarla ağlayışım
Söyleyin geceler çekinmeyin gizli saklı ne
varsa söyleyin bana
Feda
ettiklerimin bedelini titreyişimin
Buza
çalan ruhumun bedenimin algıladığı
Şizofren
bir aşkımıdır böylesine yıllardır beklediğim
İnciye
dönüsün diye sevdiğim yârin terk edişinin
Acısının bekleyişimin karşılığı sonsuz bir hiçlik
mi idi özlediğim
Koca
bir yalan mı parıldayan sevgi dünyasında
Sesim soluğum olsun diye bekleyişimde mi
yalan,
Duygu
köprüsünde aşkımıza bize dair ne varsa
Sevişirken parmak uçlarımda hissedişim de mi
bana acı ile kalan.
Bu
gördüğüm şizofren bir aşkın kâbusumu söyleyin zamanlar
Kâbusmuş demeyin şizofren aşk demeyin
Öldürmeyin
beni, Rüya deyin hiç olmazsa
MEHMET ALUÇ
ANKARA-SİNCAN