kul’ağa’ya
sordum , o bütün
işitmişliğin, sevgi sesinin zengindir
dedi
g’öze sordum , bakış yağmurudur, damla ve ünlem
meftunudur dedi
d’ile sordum , sözleri başkent, gözleri aşkent, ömrü bitmezkent dedi
m’anaya
sordum,anlamın cevheri,
anlaşılmanın, derinliğin özü dedi
b’ağrına sordum,arınmış sızıların son halidir, bitmezlerinin vakisidir
dedi
gün’eşine sordum, eşi benzeri yok olmanın kadınsal ışıltısıdır, ısınışın
dedi
y’ellere sordum, el değmemiş bir ceylan gibi yalnız senin ormanındadır
dedi
o’kuluna
sordum, o’kulunu çok sever, ilim
ilim, aşk aşk, sen sen öğretir dedi
d’okunuşuna
sordum,soldan sağa sen,
aşktan ömre kadar sen dedi
y’alana
sordum, yılanmış yılanları
olsa da sözleriyle seni sarhoş eder dedi
a’yaklarına
sordum, tutkunun yürüyüşünde yakar, bıkmazsın dedi
ç’ağlarına
sordum,seni yalnızlığın sarar
sarmalar, bitmezsin dedi
h’ayranına sordum ,kurban ettiler
seni onca y’ayık içinde seni ç’alkaladı dedi
b’ağlayışına sordum, bitmez duyuların ıslasıl çekimidir
bağlar seni ömrünce dedi
s’ağırlığına sordum, sen kadar suskun, ben kadar ağır, aşk
kadar ölümcül dedi
k’atık etmedim sabrı, b’ağır
ettim şükrü,benlik resitalinde
sevdim
gün / yüzlerin sahnesinde
değiş tokuş edilmiş hüzünlerden
arındım sevdim
k’ayıp sevdaların s’alıncağından indim sevdim
ok’ şanmamış yarınların uzağında
nişan olup sevdim
gülüşlerle doldurulmuş yarınların gül reçeli
kıvamında dindim sevdim
mutluluklarımla saklambaç oynadığım
ebe yapıp sevdim
sobelendim, hüzünlendim, debelendim,
bitmezlerimle ütülendim sevdim
bildik k’anayışın
aynasında t’arandım , imge imge
m’analandım sevdim
gelişine kurulu
saatin zembereği olup
ç’alındım senli demlere öylece sevdim
apansız ,amansız, sensiz, bensiz
ç’arklarda döndüm sevdim
özleyişimin sılasında
okundum, cemalini görmek için
sızlandım sevdim
sevdim, sevdim artık ,s’evdim…