Online Üye
Online Ziyaretçi
BARACK OBAMA KİMİ VURACAK?
Dünyanın gündemi Suriye’ye kilitlendi. ABD’nin Suriye’ye saldırma ihtimali, başta geçtiğimiz günlerde Rusya’da toplanan G20’ler olmak üzere bütün dünyanın gündemi haline geldi. Bu ihtimali beş yıl önce âcizane bu köşede dile getirmiştik. 16 Haziran 2008 tarihinde Politika’da yayınlanan “Barack Obama kimi vuracak?” başlıklı bu yazımızı günümüze işaret etmesi bakımından aynı başlıkla sizlerle tekrar paylaşmak istiyorum.
“Kasım 2008’de ABD’de başkanlık seçimleri var. Bu seçimlerde Demokrat Barack Obama’nın seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Bütün dünya bu seçimlerin sonucuyla ilgilenirken ben Barack Obama (veya bir başkası) başkan olduğunda hangi ülkeye karşı saldırı yapacak veya savaş ilan edecek onun endişesindeyim.
Özellikle son 30 yılda gelen başkanlara baktığımızda her biri mutlaka çeşitli bahanelerle ya bir ülkeye saldırı düzenledi ya da bir savaşa müdahil oldu.
Onun için seçim sonucu ne olursa olsun, kim seçilirse seçilsin önümüzdeki gün, ay ve yıllarda hangi ülkenin masum halkı saldırıya uğrayacak birçok insanı kara kara düşündürmektedir.
Dikkatlice inceleyin;
Başkanlığa seçilen ABD başkanlarının büyük çoğunluğu mutlaka ya bir savaş çıkartmıştır ya da bir savaşa müdahil olmuştur.
Biri Vietnam’a saldırmış, diğeri Libya’ya, bir başkası ya Afganistan’a, ya Irak’a ya da başka bir ülkeye.
Ama mutlaka bir saldırı başlatmışlar ya da savaşa ortak olmuşlardır.
Birkaç örnek verelim.
Vereceğim örnekleri yaşı otuzun üzerinde olan herkes hatırlayacaktır.
Bu günkü başkan, Oğul George W. Bush; 11 Eylül 2001 tarihinde İkiz kulelerin bombalanmasını bahane ederek 7 Ekim 2001 tarihinde Afganistan'a girdi. Binlerce masum insan öldürüldü. Öldürülmeye de devam ediyor.
Cenk kalesine doldurulan binlerce Afganlının uçaklarla bombalanarak katledildiği hepimizin hala hafızalarındadır.
Bahane Taliban yönetimi ve El Kaide örgütüydü. Taliban’ı da, El Kaide örgütünü de kuran ve yönetenlerinde aynı eller olduğunu unutmayalım. El Kaidenin lideri Usame Bin Ladin’in CIA ajanı olduğunu bilmeyen yok.
Keza yine Oğul George W. Bush 20 Mart 2003 tarihinde Irak'ı 2. defa vurdu(1.sini Baba George W. Bush vurmuştu) ve işgal etti. Milyonlarla ifade edilen masum insan katledildi. İnsanlığı insanlığından utandıran işkenceler ve katliamlar sergilendi.
Baba George W. Bush; 1990-1991 yıllarında 1.Körfez Savaşı diye bilinen savaşı başlattı. Yine o savaşta canlı canlı insanların sığınaklara gömüldüğü iddia edildi. Binlerce masum insan katledildi.
Başkan Bill Clinton; Saddam Hüseyin'in Birleşmiş Milletlerin aldığı kararlar karşısındaki tutumunu bahane ederek Irak’a saldırı düzenledi ve birçok yeri bombaladı.
Başkan Ronald Reagan; 14.4.1986 tarihinde Libya’ya saldırdı. Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin Sarayını bombaladı. Bu saldırıda Kaddafi’nin küçük kızıyla birlikte onlarca masum insan öldürüldü.
Yine bu dönemde Latin Amerika ülkelerine karşı müdahaleler gerçekleştirdi. Bu müdahalelerde de 300 bin kişinin hayatını kaybettiği sanılıyor.
Peki, neden böyle olmaktadır?
Çünkü ABD ekonomisi silah sanayi üzerine kurulmuştur. Silah sanayisinin çökmesi demek ABD ekonomisinin çökmesi anlamına gelir.
Silah sanayisi de bilindiği üzere ABD’deki Musevi lobisine bağlı silah tüccarlarının elindedir.
Bu silah tüccarları da ABD’de politika üzerinde oldukça etkilidirler. Onların onay vermediği hemen hemen hiçbir başkan adayı başkan seçilemez.
Bu silah lobilerinin desteğiyle gelen başkanlarda onlara silah pazarı oluşturmakla kendilerini görevli addederler.
Onun için her gelen başkan bu lobilerin isteği doğrultusunda ya bir savaşa müdahil olurlar ya da bir savaş çıkarmak zorunda hissederler kendilerini.
Çünkü dünyada barış bu savaş lobilerinin en büyük düşmanıdır.
Bakın ABD, 2 başkanlık dönemi ya da 8–10 yıl boyunca hiçbir savaş çıkartmasın, saldırı düzenlemesin, dolaylıda olsa herhangi bir çatışmaya müdahil olmasın ABD ekonomisi çöker. Hatta ABD dağılma sürecine girer.
İşte Başkanlar tüm bu nedenlerden dolayı silah tröstleri olan Musevi lobilerinin istekleri doğrultusunda hareket etmekle kendilerini yükümlü hissederler.
Ayrıca İsrail’in yaptığı bütün vahşi katliamlara ses çıkarmaz ve onları kayıtsız şartsız desteklemek zorunda kalırlar.
Bu durumu tüm dünya kamuoyu yaşanan olaylarla açık seçik görmektedir.
Kasım 2008’de ABD başkanlığına seçileceğine kesin gözüyle bakılan Barack Obama’nın hangi ülkeye saldırı planları karşılığında bu koltuğa oturacak olması doğrusu beni endişelendiriyor.
Büyük ihtimalle Obama’nın yapacağı ilk iş İran ya da Suriye’ye saldırmak olacaktır.
İran ya da Suriye’ye saldırı planlarının alt yapısını oluşturma faaliyetleri içerisinde Türkiye’nin drencinin kırılmasının da uygulamada olduğunu bilmemizde fayda vardır.
Eğer George W. Bush ve ekibi, artı lobiler, bu saldırıyı Obama’nın yapamayacağı ihtimalini öngörürlerse, saldırıyı başlatıp Obama’nın kucağına bırakabileceklerini de gözden uzak tutmayalım.” (Politika Gazetesi 16 Haziran 2008)