İşte
sevda ülkesinin tepesinde
Aşkın pınarının başındayım
İçiyorum
yana yana tada tada.
Gül
yüzlü yar yanımda,
Bana bakıyor hayranlıkla
Bende ona bakıyorum aşkla mutlulukla.
İşte
uzakta sizlere bakıyorum
Saçlarınız
yolarken ortalık toz duman!
Gönlümün
gülü yanımda,
Güzellik
şahikası gözlerine bakıyorum hayranlıkla.
Hep bunun için yarışıldı,
Güzeli bulmak için,
Hep
bunun için aşk dağlar delindi,
Çöller aşıldı lakin yine ayrılıklar sardı
etrafını.
Sadece
bunun için yeryüzünde “ilk kan”ı
Dökmüştü
Kâbil.
Bunun
için Sâre validemizi görünce
Mısır Hükümdarının nefesi kesilmişti.
Niçin
Züleyhâ Yusuf’un (a.s.) gömleğini yırtmıştı ki?
Niçin, kadınlar Yusuf’u (a.s.) görünce
Meyve yerine ellerini kesmişti ki kadınlar?
Şimdi anlıyorum,
Sizler
olmayınca ey nefis
Şeytan
Vefasızlık
kokan yürekler
Vefasızlık
akmayan yüzlerinde
Dostlarım ey şeytan sizsiz
Her
yer cenneti ala.
Yusuf
(a.s.),
Sâre
annemizin ikinci kuşak torunlarındandı
Nesilden nesil’e akmıştı güzelliğini.