Biliyorum artık, yolcusun sen de

Omzunda ömründen bir heybelik yük.

Uyandım rüyadan yine sayende.

Yaşamak dünyada bir seyr-ü sülük.

Gidiyorsun aşkın coşkun yolcusu,

Çantanda azığım mataranda su…

 

Giderken elbet de yolcular bir bir,

Yapayalnız kalır umutlarımız.

Bir yastıkta ölmek olsa da fikir,

Çocuk hayalleri;  bir oğlan bir kız,

Hepsi yalan, hepsi düş olur birden;

Farklıymış anlarsın batın, zahirden.

 

Her gün başka güneş ararken gökte,

Her gece başka bir ay doğar bize.

Geçmiş ilelebet kalır yüksekte.

Sonra gözlerimiz düşer denize,

Çalarken yılları cepten şakiler,

Solgun bakışlarla merhamet diler.

 

Sonbahar gelirken, saçlarıma da

Zamanın marazı düştü; hastayım.

Ne kadar hatıra bıraktım sana,

Hatıralarında ne kadar payım.

Var mı yastığına düşen tek telim,

Göğüs üstünde mi hala bir elim?

 

Defterimde kuru bir gül yaprağı,

Aklımda söylenen o son kelime…

İşte böyle yıkar rüzgarlar dağı,

Dünya ağırlığı çöker belime,

Çözülür ruhumu saran her düğüm,

Duyulur sana da bir gün, öldüğüm.

 

 

 

 

( Yolcuya başlıklı yazı poet19 tarafından 22.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu