Aşka doydum çıktım yola dolaştım,
Düştüm peşine duygularımın,
Yolda bir ağaç gördüm yeşil mi yeşil?
Dalında sallanmakta olgun bir yemiş.
Oturmuş yaşlı bir adam ağacın gölgesinde,
Gözleri ateştendi sanki değince gözlerime,
Nereye? gidiyorsun dedi kısık bir sesle,
Ürktüm kaçmak istedim tutmuştu kolumdan nafile!
Gel biraz otur dedi biraz sohbet edelim,
Yorulmuşsundur sana meyvelerden ikram edeyim,
Öz bahçemden elma nar üzüm kiraz var!
Yanaştım şeffaf sepetinden bir elma alayım dedim,
Ben artık gideyim Adem bekler beni,
Buralara geldiğimi duysa harap eder kendini,
Yolda yerim elmamı sen kalkma ey ihtiyar!
Bir ısırıkla kaybettim yerde buldum kendimi.
Uyandığımda baygın düşmüşüm ne zamandan beri,
Etrafta ne yaşlı adam vardı ne de elma sepeti,
Düşmüşken yere soyulmuş hissettim duygularımı,
Eyvah! Anladım ki, Cennetimi yasak bir elmaya sattığımı...
Ahmet TEKER/Adıyaman
(
Yasak Elma başlıklı yazı
Söz Avcısı tarafından
20.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.