Seçtiği Yolda
Yürüdü ıslak zeminde. Yüreğinin ıslaklığı kaplamıştı her
yeri. Sırılsıklam dünyanın parçasıydı artık. Katılmıştı akışkanlığına hayatın.
Yüzmeye başladı. Durmadan kulaç atıyor, adeta balık gibi
süzülüyordu. Yavaşladı. Önünde bir kaya parçası. Yalanlarla oluşmuş, en sağlam
yalanlarla.
Durdu.
Enine boyuna süzdü onu. Sarıldı. Kolları yetmedi. Gezinmeye
başladı etrafında. Bir parça kopardı. Bir bütünken kusursuzdu kaya ancak
koptukça dağılıyordu.
Ağlamaya devam etti. Sel oldu her yer. Duygu denizinde
boğulacak gibiydi. Nefesi kesildi iyice. Gün battı.
Karanlık.
Hiç hesap etmediği ayrıntı, hiç hesap etmediği yalanlara
benziyordu. Aklının yüreğiyle çeliştiği anlar gözünün önüne geliyordu. Karanlık
onun daha net görmesini sağlıyordu. Zaten karanlık onun seçtiği aydınlıktı.
Çengelli iğneyle
bedenine iliştirdiği nazar boncuğu, gerçekleri örtecek sanmıştı. Yüzmeye
devam etti. Derinlere indi. Daha da derinlere. Gün doğsa bile ışık görmeyecek
yerlere gitti.
Gündüz ve gece karıştı.
Kara güneş yüzünü ona gösterdi. Kalktı, sırılsıklam bedeninin suyunu sıktı ve
kuruması için askıya astı. Bedeni sadece araçtı, amaçların içinde bir ruh
vardı. Onun, artık bedene ihtiyacı kalmamıştı.
Teslim oldu.
Kadere, kedere, karanlığa ve aydınlığa, simsiyah bir tüle,
sardı tüm ruhunu. Söylediği yalanların ıslaklığıyla özlediği hayatı kaybetti.
O yenilmeyeceğini sanmıştı. Ta ki karanlık onu hapsedene
kadar.
(
Seçtiği Yolda başlıklı yazı
Ahmet Öztürk tarafından
26.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.