Yüreğini ışıkta bırakan insanlar,
İndiler metrelerce aşağı.
Karanlık bir işten,
Ancak bu kadar ak para kazanılırdı!
***
Gördüm de biliyorum;
Camlar islidir oralarda,
Rüzgarın getirdiği kömür tozuyla.
Üşenmeden silinir her fırsatta,
Ekmeğin tozundan bir şey olmaz edasında.
Evden zımba gibi çıkar adam.
İşi ağırdır, yükü ağır.
Birinin kafasında çocuğunun okul masrafı,
Birinin cebinde evleneceği kızın fotoğrafı.
Birinin de aklında, akşama çayına atacağı tavlanın hesabı.
Her gidiş, bir bekleyiş doğurur çatının altında.
Dilde sağ salim gel çağrısı,
Gözde beklemenin telaşı.
Ya bir gün gelemezse o adam,
Eksik kalır cümleler son konuşmadan kalan,
Öksüz kalır hayaller yapılacak olan,
Ertesi gün içilen çay mı sirke mi anlaşılmaz...
Tadı buruk dünyanın,
Kömür karası hayatına uyanılır her gün