Öyle inanılmaz olaylarla ve insanlarla karşılaşmak mümkün ki hayatta, gidişatın seyri tamamen değişebiliyor ve bilinmezliklerle dolu bir yola adım atıyorsunuz. Tüm hayaller suya düşebiliyor bir anda hem de…

 

Ve yaşanan hayal kırıklıkları çoğu insanın ekmeğine yağ sürüyor. Hele ki, karşınızdakini önemsiyor, inanıyor ve güveniyorsanız.

 

Kendimle alakalı sayısız örnek yaşadım bu duruma ilişkin. Ne yazık ki somut anlamda dile getiremeyeceğim bunları. Aslında kalemim kilitlendi desem yeridir.

 

Üst üste yaşadığım yeni olumsuzluklar, menfi tutum ve davranışlar ile bir kez daha hedef tahtası oldum. Gerçek anlamda bende bu duyguyu yaşatanlara sonsuz müteşekkirim. Gerçek anlamda hem de… Çok samimiyim ve alkışlıyorum her birini…

 

Ben bambaşka bir konuya değinip, yazmaya çalıştığım her ne ise, hepsi uçup gitti ne yazık ki, üstelik gömdüğüm hayal kırıklıklarımın yanına. Demek ki; tüm çabam ve gayretim boşunaymış.

 

Ne zaman ki koştum peşinden içimde büyüttüğüm her ne ise, kolaylıkla kapıverdiler elimden. Oysa ben kimsenin ne hayalini ne servetini ne de özelini çaldım. Ama sahip olduğum her şey çalındı benden. Ve her nedense son yirmi yıldır kapkaça uğradı tüm isteklerim…

 

Bakar mısınız konu döndü geldi bana. Her nedense bundan rahatsız olanlar var, bilmekteyim bunu.

 

İsmimi, kimliğimi, yaşadıklarımı ve duygularımı değiştirmek gibi bir niyetim asla yok. Zira memnunum ben halimden, olan onca şeye rağmen. Ve bunların kisvesi altındayken de, ne yazık ki çalıntı hayatlara değinmek istemiyorum.

 

Sonuç itibariyle şu an yazdığım satırlar bir hikâyeye ya da başka birine ait değil. Farklı hayatlara sayısız kere değindim üstelik ve yazılarımda dile getirdim tüm bunları. Ve Allah’ın izniyle de değineceğim konu ve insan hayatları olacak ileriki yazılarımda.

 

Davulun sesi uzaktan ne de hoş gelir. Bunu öyle iyi bilirim ki… Ve hayatta her şeyin mutlak bir sebebi vardır. Sayısız kere yaşadım bunu ve yaşamaktayım da, sonucu acı verici ve yıpratıcı olsa da.

 

Üniversite sınavı öncesinde yapılan yanlış ve isabetsiz bir tercih kelimenin tam manasıyla hayatıma mal oldu. Kaliteli okullarda okuyup, iyi bir eğitim almış olabilirim ama dedim ya; yanlış bir tercih sonucu hayatım farklı yönlere savruldu. Ve işin içine çok başka faktörler de dâhil olunca, işin içinden çıkamaz oldum.

 

Ne yazık ki, üstüne basa basa söylüyorum, ne yazık ki; geçerli kurallar var toplumun büyük kısmının benimsemiş olduğu. Ve ben bunların peşinde koca bir ömür tükettim. Ama itiraf ediyorum ki; suç bende. Sonuç itibariyle gerek toplumun gerekse iş hayatının kurallarına intibak edemedim.

 

Akademisyenliğe uzanan bir yol ve hakkım olduğu halde akademik kadroda yer almamamdan tutun da birçok bireysel ve toplu taarruzlara hedef oldum.

 

Oyunu kurallarına göre oynayamadığım için, mağlup gelen yine ben oldum.

 

Aslında kural denilen şeyin ne ya da güçlü olanın kim olduğu ile de hiçbir zaman ilgilenmedim, ben her ne kadar bazılarının ilgi alanı içinde olsam da… Tabii ki bu da ayrı mesele.

 

En kötüsü ne biliyor musunuz… Her şeyi içinize atıp, sessiz kalmak. Ne uğruna mı: Kırmamak adına kırılmak gibi. Ve sonuçta tam anlamıyla ayaklı bombaya dönmek öylesine olası ki…

 

Hep adaleti savundum, adil bir düzen aradım, emeğimin karşılık görmesini bekledim hayatım boyunca hem de. Ama her şey ve herkes o kadar barizdi ki, çekildim menzilime.

 

Sığ sularda boğulmak ise en korkuncu. Son zamanlarda bana uzatılan can simidiyle az da olsa yüzmeye başladım ve bunu bile çok gördüler bana.

 

İstekler, arzular asla hırs olarak addedilmemeli. Zira hırs, insanın gözünü kör eder, mutsuz kılar ve en sonunda da kendinizden nefret edersiniz. Kırıcı olursunuz, canınız yanar, can yakarsınız: Bilerek ya da bilmeyerek.

 

Ama eğer ki; severek yapıyorsanız işinizi, hobinizi, mesleğinizi ya da tat alıyorsanız yaptıklarınızdan inanın ki; sizden mutlusu yoktur.

 

Ne hırsımın kölesi oldum ne de başkalarının hayalini çaldım. Ama ne yazık ki; hayatım boyunca hırslarının kölesi olan insanlar gelip beni buldu ve barikat yerleştirdiler önüme. Asla geçit de vermediler.

 

Yeşil yandı mı, yazıp paylaşıyorum. Kırmızı yanıyor sonra ve saygıyla, sevgiyle okuyup, kendimce değerlendiriyorum diğer kıymetli kalemleri.

 

Şu sıralar sarı yanmakta, beklemedeyim.

 

Umarım ve yürekten dilerim ki; trafik lambaları tamamen bozulup, takılmaz. Zira artık beklemek istemiyorum…

 

 

( Sarı Yanmakta: Beklemedeyim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 6.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu