Okuldan eve gelince o deniz mavisi gözlerinden gözyaşları akıvermişti babasının göremeyeceği bir yerde . Hemen defterine sarıldı ve şunları karaladı .
’’Sözlerim parası ödenmemiş bir eşya gibi geri gidiyor ... Bana söyleyecek hiçbir şey kalmıyor . Boğazımda düğümlüyorlar sanki kelimeleri . Tam ... tam şu gırtlağıma geliyor da devamı hıçkırık , hıçkırık , hıçkırık ...
Bırakmıyor içimdeki alev yanayım. Haykırayım , o ateşin küllerini etrafa saçayım . Kendimle birlikte bu sensiz dünyayı yakayım . Sensizlik içimde bir alev . Külünün birazı bile birini yok edebilecekken birini ben nasıl yaşıyorum yüreğimdeki bu koca kasırga ateşiyle ? Hep yanımdasın da ama hiç de yoksun . Hep seni görüyorum her yerdesin ama hiçbir yerde de bulamıyorum , yoksun anne . Kalbim seni sevmekle meşgul ama aynı zamanda da seni aramakla . Ne zaman bitebilecek bu sana olan çağrım söyle. Ne zaman gelecek sensizliğin sonu . Soğuk döşeğinden çık gel , çıkta gel anne ... Olmazsa olmasın bu kışın baharı , güneş sensiz doğacaksa sebepsiz yere doğmasın anne . Kalbim bir tek sana açık . Ne sensiz zamanlarda yanağımı tatlı tatlı okşayan güneş tutabilir yerini , ne de gelince doğaya tekrar aşık olduğum yaz yada bahar avutabilir sensizliği . Sana olan sevgim Leyla ile Mecnun ' un aşkına döndü hani Mecnun ararda Leyla ' sını bulamaz ya tam da işte öyle bizimkisi de ...
Şimdi söyle anne külünün birazı bile birini yok edebilecekken birini ben
nasıl yaşıyorum yüreğimdeki bu koca kasırga ateşiyle ? ’’
Alev alev yanıyordu
içi , yüreği … Bugün arkadaşı Aslı ‘ nın annesi gelmişti okula durumunu
öğrenmek için . Annesi Aslı ‘ ya sarılırken Aslı arkadaşlarının içinde
olduğundan olsa gerek kendini geri çekiyor , utanıyordu . İnsan niye annesinin kendisine sarılmasından
utanırdı , annesine niye sarılmak istemezdi ki anlayamıyordu .
Oysa onun annesi
gelebilseydi okula önce o sarıldı annesi
daha sarılmadan , arkadaşlarına göstere göstere hemde çekinerek değil . Herkes
görsün isterdi .Ama işte olmuyordu , annesine sarılamıyor onunla alışveriş
yapamıyordu . Arkadaşlarında güzel bir elbise gördüğünde annem almış derlerdi . Neden ona da
alınmıyordu ki böyle elbiseler ? Birkaç kez babası almıştı biricik kızına ama
ya çok büyük yada çok küçük olmuştu .Ama arkadaşlarının anneleri alınca onların
tam üzerlerine göre oluyordu .
Bütün bunlar onun aleviydi ve onu yakıyordu .
Peki külünün birazı bile birini yok edebilecekken birini o nasıl
yaşıyorum yüreğindeki bu koca
kasırga ateşiyle ?...