Gül kokulu
peygamberim
Senin ile yüreğimizde
hep umut vardı
Gülümsemelerin
Üzgün gönüllere
ulaşıyor
Mahzun gönüllere
kollarını açtın doyasıya
Bahar güneşi gibi
doğdun
Sevinç gibi içimizi
ısıttın dünyamızı ölesiye
Kalbimizde sevgi
tohumları ektin
Yaşama ümidi ile
Gül kokulu
peygamberim
Hem gönüllere yürüdün
Hem de gece yürüyüşü
ile
Hem gönlümüzde
yükseldin
Hem de gökyüzüne
yürüdün
Recep ayının 27.
gecesi
Yüce Rahmanın daveti
ile
Yol arkadaşın
Cebrail(a.s.) rehberliği ile
Mescidi aksa dan
semaya
Yüce âlemlere ilahi
huzura yürüdün
Bize müjdeler
getirmek için yürüdün sanki
Ta ki kaza ve kaderi
yazan kalemin sesi duyuluyordu
Cebrail(a.s.)seni
bıraktı öteye yürüyemedi
Sana aitti ötesi
Bize ait olduğun gibi
Hani sen gelmiştin
Çöllerin kavurucu rüzgârında
Cahiliyenin zulüm
sahilini yıkmak için gelmiştin
İnsanları
biçimlendirmek için
Peygamberim
Gül kokulu Resul Ya
Nebi
Çılgınca sürükleyen
Ölümün hayali gözleri
gibi gözleri ile
Cahiliyenin zulmün
karanlığını
Nurun ile huzura
kavuşturdun peygamberim
Seçkin ifade kapısı
Gönül dünyamızı bahar
esintileri ile kaplayan
Mana genişliği kuran
ile
Koruyucu kanatlar ile
bizleri kanatlarınızın altına alan
Sen ve Kuran-ı kerim
ve miraç
Hem gönüllerime
yürüdün
Hem de gece yürüyüşü
ile gökyüzüne yürüdün
Yüce Rahmanın daveti
ile
Peygamberim sen ve
kuran ve miraç
Yüreğimizin
derinliklerine rehberliği
Görülmeyeni gösteren
Herkesi şefkati ile
kucaklayan
İlim ufkumuzu açan
Faziletin yolunu
önümüze seren
Kuran ile
Gönlümüzün
derinliğine
Görülmeyeni gösteren
bir göz yerleştirdin
Gül kokulu
peygamberimiz ya Nebi
Yorgun yürekler zulüm
altında işkence de
Hayata elveda derken
Zulüm güç ve para
Tutkuları
mutlulukları
Zülüm ile devam
ederken
İnsanlar kurtarıcı
Ve güzelliği arar
iken
Sen güneş gibi kâinata
doğdun gülüşün ile peygamberim
Her kapıda kovulana
kucak açtın
Merhamet ve sevgi
uğruna
Bir parça sevgiye
merhamete muhtaçlara koştun
İnsanlığın onuru son
nefesini verir iken
Sen geldin
Rahmetellil Âlemin
Gül kokulu Resul ya Nebi
İnsanların yüreğinde
hep hissettiği zulüm
Yaşamı ele
geçirdiğini sanan Ebu cehil yandaşları
Ayakaltında ezer iken
insanlığı hayatı
Sen geldin merhamet
dolu gülüşün ile
Ana öpücüğü gibi sımsıcak
tebessümün ile
Başlarını
kaldırmaktan acizler
Başlarını kaldırıp
mana ve ilim fazilet yolunu görmeyenlere
Sen gösterdin sana
inen Kuran ile
Hak Rahmetini temsil
eden hidayet kaynağı
Gönüllere imanı inşa
eden
Zulümleri kaosların
girdabını yok eden
Kuran ile geldin
Peygamberim
Gül kokulu Resul Ya
Nebi
Zavallılığa boyun
eğdirenlere
Cahilliğin ölüm
tuzağına düşmüş olanlara
Acımasız insanların cahiliye
acımasızlığına bürünmüşlere
Yürekleri acımasızlık
ile gülenlere zevk alanlara
Utancın mezarında
yürüyenlere
Sen yetiştin Rahman
olan Allah’ın izni ile Peygamberim
Gül kokulu
Peygamberim
Gözlerdeki umudun
şafağını hissettin
Gözyaşlarını sildim
gülümsemen ile
Özgürlükkü gök
kubbede hapis
Gönüller hıçkırıklara
param parça
Ayrılıklar
yalnızlığın çığlıklarında
İsyan pençeleri kâinatı
kuşatmış ifrit gözleri ile
İnsanlar insanlara
yalvarıyor
Feryatları duyan yok
Teselli edecek bir
yürek yok
Acılara zulme
kahkahalar ile gülen çok
Bir anlığına güçlü
zalim karşısında insanlar çaresiz
Adaletin kollarının
parça parça doğrandığı
İnsanların günahsız
yere mezarlara gömüldüğü anlarda
Gülümsemen ile sen
geldin Yüce Rahmanın izni ile Ya Nebi
Bir yanda sefalet
Bir yanda ipek
satenler içinde yaşayanlar vardı
Sen ya Nebi
Yeniden diriliş için
geldin
Ayaklar altında
çiğnen insanlığın onurunu
Kurtarmak için geldin
Sessiz dualar
dudaklarda göllerde
İç çekişler arşı
alada feryat çığlık ile
Kırık mahzun gönüller
ile semaya yükselir iken
Yüce Rahman duaları
kabul etti
Seni gönderdi ya Nebi
Bir düşünce gibi
geldin
Barış gönlün ile
geldin
Yaşama sevinci
İman dolu yüreğin ile
yeniden diriliş için geldin
Bir rüya gibi anında
geldin
Huzur ve sükûneti
gönüllerimize işlemek için geldin
Salat ve selamlar
sana ve ashabına ehli beytine olsun
Mehmet Aluç