Soluklanmış her nefesin bir yokuşu var
Akılları dumura uğramış bin bir acılar
içinde kıvranan zaman…
Gelin ve duyun!
Duyun bir ikindi vakti gökyüzüne yükselen
ağıtları.
Sağanak, sağanak boşalır yağmur arzın üstüne
Nedir ki bir avuç dua, sırılsıklam umut!
Gece örter yüreklerinde kin taşıyanları,
fecrin ışıkları görününceye kadar
Çocuklar, yüreklerinde ışıl, ışıl bir sevda
taşır
Biliriz karanlıkta örtmez, toprakta örtmez
bu sevdayı
Sevda, Ne ki sevda Ne ki ölüm…
Bilir misiniz dağlar var yeryüzünde ve
yürekler
Yeryüzünde Yusuf u saklayan kuyular var
Gözleri ama olmuş Yakuplar, bir hışımla
yerinden fırlayacaklar.
Rüzgâr yalar, kerhen yaşanan hayatın
kıyısını
Suskunluk bir abide olmuş bilin ve duyun..
Bilin ve duyun!
Muhammed-i bir gül dalından koparılır
Yüzü ak analar beşikleri boş bırakır
Her dem acılar yakar yüzü ak anaları
Duyun, gözlerinde zindanlarla baktılar,
Dalından koparılan Muhammed-i bir gül için.
Gelin ve duyun!
Bir ikindi vakti gökyüzüne yükselen
ağıtları!
Her acı söylenmez, yağmurlar yağmaz arzın
üstüne
Gelin ve duyun, bir çığlıkla yerinden
kalkacakları
İnsanların azgınlıkları utandırır melekleri
nebileri
Her sokak başında düşer bir yavrucak
kanlarıyla toprağa
Ey kanlarıyla toprağa düşen çocuk,
Gözlerinde zindanlar la baktılar gözü dönmüş
adamlar
Bir umut gülünü ezmeye çalışan kan dökücüler
Ey çocuk! Umut bizim Velasrımız olsun
Ve dudaklarımız dua ile kımıldasın daim
Ey Rabbi!
Suskunluğun gözü dönmüş adamların sonu olsa
gerek.
Duyun dünya!
Duyun kulaklarını dünyaya tıkayanlar
Duyun dua ile sabrımızı,
Dua ile dik duruşumuzu..
Gece bizden,
Gündüz bizden,
Güneş bizden,
Melekler bizden,
Resul bizden,
Rahman Rahim bizden!
Bilin ve duyun Kıyam ile gelen vel asrı
Kıyam ile gelen velfecri