Ahmet Neriman teyzeyi
kucağına aldı, gülden ile çıktılar kendi evlerine doğru. Artık bundan böyle
Neriman teyze kendi evlerinde kalacaktı. Çünkü tek başına kimsesiz yalnız kalmasına
gönlü razı değillerdi. Evde nasılsa iki kaşık yemek pişiyordu üçüncü kaşığa da
her zaman yer vardı.
Gülden doğalgazın sıcak
suyunu açtı, Neriman teyzeyi güzelce yıkadı, tertemiz elbiseler giydirerek,
kanepeye oturttu. Neriman teyzenin yanaklarında Ahmet’in Gülden’in yanaklarında
da güller açmıştı.
Ahmet
-Neriman teyzem burası
artık senin evin, ben oğlum eşim ise kızın artık
Neriman teyze büyük bir
sevinç içinde
-Allah sizden razı
olsun evladım. Allah sizi dünyada ve ahirette iyilikler versin.
Gerisini getiremedi
gözleri yaşlarla doldu. Gülden elindeki bez ile gözyaşlarını silerken
-Neriman anneciğim
ağlamak yok artık, sen bizim annemizsin artık bundan sonra.
Tatlılık içinde
gülümsediler.
Ahmet
-Neriman anneciğim
bundan sonra her sokak senin kalbine çıkacak inşallah. Bizleri af et sana
şimdiye kadar sahip çık, pardon ben çıkamadım eşim devamlı sizin ile ilgilenmiş
ben ise kusuruma bakmayın..
Neriman teyze hüzün
dolu sesi ile
-Evladım uzun yıllar
oldu anne sözünü işitmeyeli. Donuk sessiz odamda tek başına çok üşüyen
yüreğimle tek başına oturdum. Eşimin vefatı, büyük oğlumun arkasında ölümü ile
hali ile yalnız kaldım taki gülden kızım benim ile ilgilenene kadar. Hüznüm
bana bazen gözyaşı oldu bazen bir sığınacağım liman oldu. Dualarımda hep sizin
gibi iyi insanların yardımı için yüce Allah’a dua ettim sonunda duam kabul oldu.
Abdestimi aldım kalkıp Rabbim için şükür namazı kılayım iki rekat. Bu Ramazanın
ilk gecesinde yalnız değilim artık sizler evlatlarım var yanımda, gelin size doyasıya
sarılayım.
Beraberce tebessüm
ederek birbirlerine sarıldılar.
Ayrılık yalnızlık bazen
gönlün yamacına takılı kalır ne kadar rüzgar eserse essin gitmez, esen rüzgarın
esmesi ile yalnızlığın hüznün dikenleri gönlü parçalar durur. Ama talı bir
güler yüz gönülden bir el uzatma ile ne hüzün kalır nede yalnızlık.
Ahmet duyduğu pişmanlık
bu sarılma ile bir anda yok olmuştu.
Kimimiz bazı güzellikleri anında değil de daha sonra fark ederiz. Bir çiçeğin güzelliğini kokusunu bir anda göremeyiz anlayamayız ama bir an gelir ki o çiçeğin güzelliğine ve kokusuna hayran kalırız.
Mehmet Aluç