Sözcükler
ve sen
Sözcüklerde
seni anlatamayan ben
Tariflerin
tarifsizliğinde sen
Tarifler
ile seni anlatamayan ben
Ulaşılmaz
yolun başında sen
Ulaşılmaz
yolun başında sana ulaşamayan ben
Dokunmanın
güzelliğinde sen
Dokunamamanın
ıstırabında kor alev yanan ben
Yaşanmak
hissedilerek yaşanmak istenilen sen
Seni
yaşayarak gönlümde hissedemeyen ben
Kocaman
bir yalnızlığa sığmayan sen
Seni
yalnızlığımın içinde yaşayamadan kaybeden ben
Gidilecek
güzel yolun başında beni bekleyen sen
Sana
gelen yolun başında sana koşmayı erteleyerek
sana
kavuşamayan yine ben
Beni
beklemeyerek terk ederek giden sen
Ayaklarıma
arzularıma lanet okuyarak yalnızlığımla baş başa kalan yine ben
Uykularımda
rüya olarak gördüğüm hep sen
Rüyalarımda
ve uyandığımda sana hasret ile yanan sana kavuşamayan ben
İki
kişilik türkülerimde türkü diye söylediğim sen
Gönül
sazımın mızrabı sensiz sazıma dokunmaz iken türküsüz kalan ben
Düşüncelerimin
yalansız yarınlarında hep düşündüğüm sen
Bugün
ve yarın san kavuşamadan hasretin ocağında üzgün bekleyen ben
Coşkun
ırmaklar gibi gönlümde yatağı değişmeden akan çağlayan ırmak sen
Çöllerde
susuz kalmış ölmek üzere sensizliği dolu dolu kahır ile yaşayan ben
Her
köşe başında hayali ile karşıma çıkan ve bana uzak olan sen
Her
sokakta her köşe başında sabırla seni arayan ve bekleyen ben
Uzaksın
ve yakınsın nasıl bir muammasın sen
Uzak
ve yakınsın ama anlaşılmayan çözülemeyen bir muammasın sen
Bu
muammanın içinde seni anlamaya çalışırken anlamadan kaybolan ben
Seni
düşündükçe hayatın içinde yaşadığımı dolu dolu anlayan ben
Bensiz
ne haldesin bunu bilmeden sönmeye başlayan bir mum gibi sönen ben
Geleceğin
yolun başında sönen mum gibi sensizliği yaşayan yine ben
Seni
düşündükçe varlığın için şükür ederek hayatımı sensiz capcanlı yaşıyorum ben
Mehmet Aluç