Usulca aşk yüreğine sokuldu
Gölgesini karanlığa bırakarak
Baka kaldı şaşırdı
Yüreğinde kıpırdanmalar başladı
O odanın yalnızlığına leş kokan kokusuna
Masumiyetinin masum bakışlarına aşk dokundu
Yüreği çizilmişti kör bıçakla
Kanıyordu mutluluk ile
Soyundu çırılçıplak kaldı
Yüreğine soğuk rüzgârlar çarptı
Yeni elbiseler giyindi yeni aşkın
tenine
Yüreğinin soluğuna aşk hâkim oldu
Yatağında sessizliğin melodilerine
uzandı
Aşk şarkıları kulağında çınlıyordu
Duvarda asılı duran yalnızlığı
pencereden fırlattı
Hüzünlü bakışları musalla taşına
yatırdı
Açtı kapıyı aylardır açılmayan
kapıyı
Çıktı sonsuz gülümsemenin sokağına
Bir ceset gibi bekleyişi yaşayan
bedeni
Bilmeden anlamadan coşkun neşe ile
koştu
Gecenin soluğu ile susmuş
kelimelerin dilin çözmek için
Bedeni koşarken yüreği uçuyordu
Uzandı sahipsiz aşkın yüreğine
Aşkın yüreğini yüreğine doldurdu
Gülümsedi
Yollar gülümsedi
Sancılı gecelerin ayazında kalan
yüreği gülümsedi
Mehmet Aluç