Bugün yine sensizlikle
geçen onuncu günüm, yüreğim paramparça hala kor alev yanıyor gönlüm zamanım
anım bakışlarım sözlerim…
Gülümseme denilen duygu
sanki senin ikiz kardeşin miydi neydi, sen gittin oda seninle beraber gitti! Senin
yerine sensizliğe sarıldım ellerim yüreğim boş kaldı. Şehirde sanki bana
hüzünlü kızgın suratı ile bakıyor. Sen yine ne yaptın Allah’ını seversen, giderken her şeyi yanına aldın gittin beni de şikâyet ederek mi gittin?
Sanki ben yokmuşum gibi
bu âlemde herkes bana sensiz gülümsemiyor, yüzüme kimse bakmıyor! Seninle tatlı
yaşayamadığım günlerin acısını şimdi ıstırap ile çekiyorum ve yaşıyorum, ne
ağır bir ceza imiş sensiz yaşamak!
Yüreğim zaman dünya her
yer sonbaharda yaprakların dökmüş çıplak kalmış ağaçlar gibi çırılçıplak. Ben
yanımda iken nasıl kıymetini anlayamadım? Bilemedim? Fark edemedim? Sorusunun yüreğime
saplanan hançeri ile cevapsız kahır dolu düşüncelerle baş başa sensizliği
yaşıyorum. Gel desem uzaklardasın, başka gönüllerdesin, bana yine sensizlik
düştü.
Mehmet Aluç