Kimsesiz bir an iken eşlik eden
Nasıl da mustariptir o âlem
Ki hicap ettiğin oldum olası
Yanık bir türkü
Dudaklarında bir ıslık belli belirsiz
Kifayetsiz o varlığın
Hiçlik ötesi.
Sağdıcım yine hüsran
Sarkacı devinirken düşlerin.
En güzeli sığınmak karanlığa
Uzak tüm kötülüklerden
Ve eşiğinde iken dokunulmazlığın.
İstediği kadar yürek burksa da
Sesi gönül telinin
Sığınmak O’na
Bil ki vardır bir hikmeti.
Pervasızca
Salınırken zaman
Toprağın altı değil mi nihai mekân
Son yudumu içmeden.
Kol kanat geren hiçlik
Varlığını hibe etmeden döngüye
Her yeni yara acıtsa da
Bil ki yok kefenin cebi
Her şey saklı gönülde
Bilmese de kimse…
Ne çok âlem geçmiş iç içe
Bir yanda gerçek dünya
Onca sanı ömrün nezdinde
Tüm gerçekler bir bir hibe edilse de
Olmaz mı bir hikmeti şu hüznün
Her geçen gün tümlenirken
Kayıpların eşliğinde.