Asude
bir hayata hasret bakışlar
Melekler
acımaz mı bu feryada
Bir
anlık hataları unutturan yakışlar
Kalplerin
her şeyi kabul ettiği bir dünyada
Kimdik
biz bu âlem de
Elinde
kılıcı olan zalim
Hayal
kırıklığına uğrayan
Sevmeyi
öğrenen bir çırak
Çırakları
hapis eden zalim
Sevdaya
âşık kul
Sevdaya
âşık kulları ezen hain
Sevgiyi
erip çevirip ezen
Kendi
halinde edepsizce gezen
Sevdaya
âşık kulları sezen
Sezdikçe
öldüren
Sırlarını
alıp kendileri ile mezara gömülen
Sırsız
sevgisiz mezar hayatı yaşayan
Çalışmayı
ibadet sayanlar
Çalışmayı
gereksiz onlar bunlar şunlar
Sırtında
çift çift ter dökenler
Sırtında
ter dökmeden cepleri sökenler
Zarafet
ve ahenkten mahrum bakışlar
Hayatın
ikramı yaşam güzelliğini istemeyen kasvetli hödükler
Zamanın
sessizliğine tanık olanlar bakanlar
Soluğunu
tutarak yaşayanlar
Toz
zerresi gibi kıvrak uçanlar
Yakanlar
yıkanlar
Biz
böyle yaşamak için mi geldik dünyaya
Gök
kubbeyi çığlıkla doldurmak
Kırık
kalpler sokağında ritimsiz kınamasız gözlerle
Ceplerinde
heceleri saklayanların
Elleri
öksüzlüğe alışmayanları alıştıranlar yaşatanlar
Yüreğimizdeki
sevgiyi saklatan hödüklerin gölgesinde yaşamak
Bir
deprem sarsıntısı olmadan bedeni yaşatmak
Sokakların insanların çiğnenen yüreklerine
Örtünmüş kara perdeyi kaldıramayan
Yüreğinde
susan bizler
Sizler onlar diyenlerin
Korku salan yüreğinde deprem olmaktan uzak
Cümleler
boğazımızda neden düğümleniyor
Adımlar
yürekler firarda
Yalnızlığın
demini yaşayanlar
Hayallerimiz
hödüklerin elinde mi kalacak
Yok,
mu suratlarına tüküreceğimiz bir tutam tükürük
Dağların
yamacına saklanmak nereye kadar
Çaresizliğin
ayak izlerini takibine ne zaman son verilecek
Damla
damla ölürken
Damla
damla yaşamaya doğru kim yürüyecek
Bir
anlık ömre aşkın vuslat kapısını kim açacak
Haydi
haykıralım aylar önce öldüğümüzü ne olacak
Mehmet
Aluç